Müslüman Toplumlar Neden Hep Altta?!

İslam dini Allah (CC) tarafından peygamberimiz vasıtasıyla biz kullarına tebliğ ettiği son dindir. Rabbimiz Al-i İmran Sûresi 19. Ayette: "Hiç şüphesiz din Allah katında İslam'dır" buyurmuştur. 
İslam kelime manası olarak, esenlik, barış huzur anlamlarını taşır esasen. Ve İslam dinine mensup insanlara da  müslüman denir değil mi? 
Peki Allah (CC) katında son dine mensup müslümanlar neden bu halde?  
 
Madem İslam = esenlik ise biz bu esenliğe neden ulaşamıyoruz acaba?                                     

Dünya geneline baktığımızda; istatistik araştırmalarında %25 müslüman olduğu bilgimiz var, nerede bu %25?                          
 Ne iş yapıyor?  Neden hep zulüm gören, aç kalan, teknolojik veya ekonomik olarak hep en gerilerde kalan biziz? İstatistik dedik ya; bu istatistikler birde ülkelerin gelişimleri, ilerlemeleri, ekonomileri vs içinde var elbette. Üşenmeden bakın bakalım her hangi bir konuda ilk 10 da veya 20 de bir müslüman ülke var mı? 
Yok!!  Çok acı ama yok!! Peki neden? Nedeni çok net!! 
Müslümanlığı sadece itaat bilmekten, sorgulamadan inanmak görmekten, çağa ayak uydurup gelişmeyi dinden çıkmak zannetmekten!!   
                     
Bizlerin "saygı" tanımıyla duvarda süslü kaplarda asılı tuttuğumuz veya sadece okuma sevabını umarak anlamadan araştırmadan okuduğumuz  ilâhi kelam Kur'anı Kerim'i başka dinlere mensup bilim adamları inceliyor, araştırıyor..     
Şu an "İslam Alimi" tabirini kullandığımızda aklımıza gelen tasvir; imanlı, ibadeti tam, abdest, namaz, ahlak anlatan zat değil mi? Eskilere baktığımızda "İslam Alimi" ünvanı bilim alanında keşifler, icatlar yapanlara verilmiş!     
Mesela  bir örnek: Arap kökenli müslüman İbn-i Heysem.. Optiğin babası denirmiş ona! Ayrıca astronomi, geometri alanlarında da çok başarılı bir bilim insanıymış. Ama gel gelelim ömrü bu kadarına vefa etmiş. Sonrasında bu çalışmaları devam ettirenler ingilizler, ilk gözlük icadı Venedik'te. Yine İbn-i Heysem'in keşfinden yola çıkarak ilk fotoğraf makinesi Fransa'nın!                
  Hz. Musa'nın asası ile yere vurduğunda su çıkması ile ilgili Bakara Sûresi 60. Ayete bakın, ayeteki asanın yere vurulduğunda "12 pınar" ifadesinden yola çıkarak; yer altında sudan başka şeylerinde olabileceği düşünülerek bugün artezyen kuyuları bulunmuştur ve petrol, doğalgaz vs,  ama 12 sayısına da henüz ulaşılamadığı için her geçen gün yeni arayışlar devam etmektedir.
 Bu gibi bir sürü örnek var araştırın.. 
Ve tabiki bunları araştırıp bulanlar ekonomik olarak güçlü oluyor değil mi?   Bunlar gibi sayısız örnekler verebiliriz..                  

Demem o ki; aslında müslüman toplum neden hep en altta sorusunun cevabı açık.. Biz sadece sevabını umarak anlamadan okurken, dünya bizim kitabımızın şifrelerini çözüp uzaya çıkıyor!!                                

Bizlerde gelişmeyen, teknolojik, ekonomik, askeri güç olarak ierlemeyip yerinde sayan toplumlar olarak; onların bu gelişimleri karşısında güçsüz, çaresiz kalıyoruz..                         

Yaptığımız tek şey; "kınamak" veya sosyal medyada ahlarla-vahlarla paylaşmak..                         

Uyanalım artık!!                  

Müslüman olarak yaratılmışlığımız ayrıcalıktır, üstünlüktür!               

İbn-i Heysem'ler olalım, olamadıysak yetiştirelim. Çocuklarımızın, gençlerimizin önünü İslam ilmiyle açalım, gelişim demek dinden çıkmak değildir.. 
Onlara sadece LGS, TYT, AYT gibi hedefler koyup, sorgulamanın cıss olduğunu öğreterek büyütüyoruz!! Sorgulasınlar, karşı çıksınlar, araştırsınlar, daha iyisi için kafa yorsunlar, Rabbimizin bahşettiği aklı hayatlarının hiç bir yerinde işlerine yaramayacak bilgileri ezberlemekte değil, ilimde bilimde kullansınlar..                          

Avrupa ülkelerindeki yaşam tarzına, sosyal çevre kurallarına bir bakın! Temizlik, düzen, hakka riayet, adalet, iş ahlakı.. Bunlar aslında İslam emridir.               

İslam neydi? Esenlik ve huzur..            

Birde bizim toplumumuza, sosyal yaşamımıza dönelim; adalet, saygı, iş ahlakı, temizlik hak hukuk?               Hangisi var yada tam?  Esenlik ve huzur var mı?                             

İşte bu yüzden bu haldeyiz.. Ve malesef düzelmedikçe de bu zulümlere karşı koyacak güç hiç bir zaman olmayacak.. 
Bizlerde sadece iki insan karşı karşıya gelip kınayarak, dua veya beddua ederek, like almak için paylaşarak vicdanımızı sustururuz! Dua en güçlü şeydir elbet; duamızı eksik etmeyelim ama duanın ¹en güçlüsü de fiili duadır, yani fiilen yapılan işlerdir unutmayalım!   Çok şey var dilimizde amma ...  

Dua ile bitirelim.. Rabbim bizi; müslümanlık şuuruyla yaşayarak, bize bahşettiği nimetlerden en başta aklımızla, bedenimizle, gücümüzle,ilmimizle müslümanlığı yüceltecek işler yaparak, İslam'ın manasındaki "Esenliğe" ulaştırsın inşallah.. 
VESSELAM..

Tülay Dikmen