Almanya: Pekin’deki İttifak Batı İçin Riskli Bir İşaret

Çin, II. Dünya Savaşı zaferinin 80. yılında askeri geçit töreni ve ŞİÖ zirvesiyle gövde gösterisi yapıyor. Putin ve Kim Jong-un’un protokolde öne çıkması, Türkiye’nin daveti ve Erdoğan’ın Çin basınındaki makalesi Almanya’da “Batı için riskli işaret” olarak yorumlandı.

Almanya: Pekin’deki İttifak Batı İçin Riskli Bir İşaret

Çin, Japonya’ya karşı II. Dünya Savaşı zaferinin 80. yılını dev bir askeri geçit töreniyle kutlamaya hazırlanıyor. Aynı günlerde Pekin, Şanghay İşbirliği Örgütü’nün (ŞİÖ) en geniş zirvesine ev sahipliği yapıyor. Rusya ve Kuzey Kore liderlerinin Xi Jinping’in yanında oturacak olması, Türkiye’nin zirveye konuk ülke olarak davet edilmesi ve Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Çin basınında yayımlanan makalesi, Almanya’da “Batı için yeni riskli bir blok” olarak değerlendiriliyor.

Tiananmen Meydanı’nda gövde gösterisi

Pekin’de haftalardır provaları süren geçit töreni, Japonya’nın teslimiyetinin 80. yıldönümünde düzenlenecek. On binlerce asker, tanklar ve füze sistemleri Tiananmen Meydanı’nda sergilenecek. Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’in Xi Jinping’in sağında, Kuzey Kore lideri Kim Jong-un’un ise solunda oturacağı açıklandı. Bu sembolik oturma düzeni, Batı’ya verilen en net mesajlardan biri olarak yorumlanıyor.

Zirvede Türkiye detayı

Askeri törenle paralel olarak yapılan ŞİÖ zirvesi, örgütün tarihindeki en büyük buluşma olarak öne çıkıyor. 20’den fazla devlet başkanı ve 10 uluslararası kuruluş temsilcisi Pekin’de bir araya geldi. Zirveye Hindistan Başbakanı Narendra Modi de yedi yıl aradan sonra ilk kez katılıyor. NATO üyesi Türkiye’nin konuk ülke olarak davet edilmesi, Almanya’da özellikle dikkat çeken bir gelişme. Alman yorumculara göre Pekin, NATO içindeki fay hatlarını değerlendirerek Batı ittifakını zayıflatmaya çalışıyor.

Almanya’dan uzman görüşü: “Yeni dünya düzeni”

Almanya’da Çin üzerine çalışan uzmanlar, bu gelişmeleri küresel dengelerdeki büyük kaymanın işareti olarak yorumluyor. Uzman Adrian Geiges, “Tanık olduğumuz şey yeni bir dünya düzeninin başlangıcıdır” diyor. Geiges’e göre Xi Jinping, ekonomik güç ve diplomasiyle ülkeleri Çin’e bağlıyor. Özellikle Donald Trump dönemindeki gümrük vergileri Hindistan’ı Pekin’e yaklaştırdı.

Geiges, ittifakın kırılgan yönlerine de işaret ediyor: Çin ile Hindistan’ın sınır çatışmaları ve Hindistan-Pakistan rekabeti. Buna rağmen Pekin’in Batı karşıtı blok görüntüsünü güçlendirdiğini vurguluyor.

Erdoğan’ın Çin basınındaki mesajı

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın Çin’in önde gelen gazetelerinden People’s Daily’de yayımlanan “Barış ve Adalet İçin Ortak Yol” başlıklı makalesi de zirve öncesi dikkat çekti. Erdoğan yazısında, Türkiye’nin kriz çözücü diplomasi rolünü anlatarak Ukrayna savaşı, Gazze’deki insani kriz ve Karadeniz Tahıl Girişimi gibi örneklere değindi. “Savaşın kazananı, adil barışın kaybedeni olmaz” ifadesi makalenin en güçlü mesajı olarak öne çıktı. Erdoğan ayrıca Türkiye-Çin ilişkilerinin “kazan-kazan anlayışı” temelinde gelişeceğini belirtti.

Almanya’da kaygılı izleyiş

Berlin’de diplomatik çevreler, Çin’in sadece askeri değil aynı zamanda siyasi ve ideolojik bir gövde gösterisi yaptığı görüşünde. Türkiye’nin ŞİÖ’de yer alması, Putin ve Kim Jong-un’un Xi’nin yanında oturması ve Pekin’in “yeni dünya düzeni” iddiası, Almanya’da “Batı için riskli bir işaret” olarak okunuyor.