Gazze’de Toplu Kıyım

15 Temmuz 2025 itibarıyla Gazze’de süren çatışmalar ve bombardımanların yol açtığı can kaybı, uluslararası kamuoyunun vicdanını sarsan boyutlara ulaştı. Birleşmiş Milletler İnsani İşler Koordinasyon Ofisi (UNOCHA) ve Gazze Sağlık Bakanlığı verilerine göre, Ekim 2023’ten bu yana Gazze’de 58.380 kişi hayatını kaybetti. Bu rakam, nüfusu 2.3 milyon olan Gazze Şeridi’nde her 40 kişiden birinin yaşamını yitirdiğini gösteriyor.

Çocuklar ve Kadınlar En Büyük Bedeli Ödüyor

DW Türkçe’nin yayımladığı görsel verilere göre, ölenlerin:

• 17.921’i çocuk (%31),
• 9.497’si kadın (%16),
• 4.307’si yaşlı birey (%7),
• 26.655’i erkek (%46).

Bu demografik dağılım, her üç ölümden birinin çocuk olduğunu ortaya koyuyor. Kadın ve çocukların toplam içindeki oranı ise en az %47.

Kadın ve Kız Çocuklarına Yönelik Yıkım: 28 Bini Aştı

UN Women’ın Mayıs 2025’te yayımladığı “Invisible No More” başlıklı rapora göre, Ekim 2023’ten bu yana 28.000’in üzerinde kadın ve kız çocuğu hayatını kaybetti. Rapora göre bu yıkım, son yıllarda yaşanan tüm silahlı çatışmalar arasında kadınlar açısından en yıkıcı olanlardan biri.

Aynı rapor, yüzlerce kadının çocuk doğururken hayatını kaybettiğini; yüz binlercesinin ise sağlık, hijyen ve korunma hizmetlerinden tamamen mahrum olduğunu vurguluyor.

Oxfam: Modern Tarihin En Yüksek Sivil Ölüm Oranı

Oxfam ve ortak kuruluşların Mart 2025’te yayımladığı rapor ise, Gazze’de yaşanan bu savaşın modern tarihte kadın ve çocukların en yüksek oranda hayatını kaybettiği çatışma olduğunu belirtiyor. Raporda, “Gazze’de her saat başı ortalama 2 çocuk ölüyor” ifadeleri yer alıyor.

Açlıktan Ölümler Başladı: Yardım Kuyruklarında Katliam

Reuters’ın Temmuz 2025 tarihli sahadan aktardığı habere göre, Gazze’de bazı hastaneler açlıktan ölen bebekleri kayda geçirmeye başladı. Yardım kuruluşlarının açıklamasına göre son bir ayda 80 çocuk ve toplamda 100’ü aşkın kişi, yetersiz beslenme ve kıtlık nedeniyle yaşamını yitirdi.

AP News ise yardım dağıtımı sırasında İsrail güçlerinin ateş açması sonucu Mayıs 2025’ten bu yana en az 1.000 kişinin hayatını kaybettiğini; bunların arasında çok sayıda çocuk ve kadın bulunduğunu aktarıyor.

Resmi Rakamlar Gerçeği Yansıtıyor mu?

The Economist, Mayıs 2025’te yayımladığı analizde, Gazze’deki ölüm rakamlarının resmi verilerle sınırlı kalamayacağını; asıl sayının çok daha yüksek olabileceğini bildirdi. Uzmanlara göre, ölü sayısı 77.000 ile 109.000 arasında olabilir. Bu tahminler, bölgede halen enkaz altında kalan binlerce kişinin varlığına işaret ediyor.

Yine aynı analize göre, Gazze nüfusunun yaklaşık %4 ila %5’i son 9 ayda hayatını kaybetti. Bu oran, dünya çapında II. Dünya Savaşı sonrası kayıplarla karşılaştırılabilecek düzeyde.

Uluslararası Hukuk ve “İnsan Eliyle Gelinen Kıtlık”

Birleşmiş Milletler ve birçok bağımsız hukuk kuruluşu, Gazze’de yaşananların “insan eliyle yaratılmış kıtlık” (man-made famine) olarak tanımlanabileceğini ve uluslararası insancıl hukukun açık ihlali anlamına geldiğini belirtiyor. Yardım konvoylarının girişine sistematik engel, sivil altyapının hedef alınması ve sağlık sisteminin tamamen çökmesi bu suçu belgeleyen başlıca unsurlar arasında.

Gazze’de Bir Nesil Yok Oluyor

UNICEF, savaşın başından bu yana Gazze’deki çocukların sadece fiziksel değil, zihinsel ve duygusal olarak da kalıcı hasara uğradığını belirtiyor. 2025 yılı itibarıyla, Gazze’de yaşayan çocukların %85’inin psikolojik travma yaşadığı, her 10 çocuktan 4’ünün eğitimine ulaşamadığı ve yarısından fazlasının barınaksız olduğu bildiriliyor.

Uluslararası Çağrılar Artıyor, Ancak Müdahale Gecikiyor

BM Genel Sekreteri António Guterres, Temmuz 2025’te yaptığı açıklamada, “Gazze’de yaşananlar insanlığın ortak utancıdır” ifadelerini kullanarak, derhal ateşkes ve yardımların engelsiz geçişi çağrısını yineledi.

Ancak şimdiye kadar diplomatik girişimler sınırlı sonuçlar verdi. Başta ABD, AB ve Arap Birliği olmak üzere birçok aktör, taraflara baskı uygulasa da somut bir ilerleme kaydedilebilmiş değil.

Sayılar Değil İnsanlar Ölüyor

Gazze’de 9 aydır süren savaşta ölen 58.380 kişi, yalnızca istatistikten ibaret değil. Her birinin ardında bir yaşam, bir aile, bir gelecek vardı. Ve şu anda, dünyada hiçbir bölge Gazze kadar sivil ölüm oranı yüksek, yardım erişimi düşük ve küresel vicdanı bu denli sınayan bir krizle karşı karşıya değil.

Bu savaşın sona ermesi yalnızca diplomatik bir mesele değil; insanlık onurunun sınandığı bir sınavdır.