Der Spiegel’in Fetullah Gülen Almanya Yapılanmasının İfşası
Der Spiegel’in 2018 yılında Gülen Hareketi(Fetö) İfşası sonrası neler yaşanmıştı?
Medya.Berlin -İstanbul
2018 yılında Almanya’nın en saygın haber dergilerinden Der Spiegel, Gülen Hareketi’ne (FETÖ) yönelik yayımladığı “Schöner Schein” başlıklı haberle Almanya’da bu örgüte karşı bakış açısında ilk kez eleştirel bir duruş sergiledi. Bu makale, Almanya’da FETÖ’yü dini bir hareket olarak gören algının değişmeye başladığını, örgütün kapalı yapısının ve Almanya’daki faaliyetlerinin dikkatle incelenmeye başlandığını gösterdi. Der Spiegel’in bu eleştirisi, Almanya’nın FETÖ’yü yalnızca bir eğitim hareketi olarak değil, organize bir suç şebekesi olarak görmeye başladığının işaretiydi. Bu durum, Türkiye ve Almanya arasında yeni bir diplomatik krizin kapısını araladı.
Almanya’da FETÖ’nün Gizli Yapısı Üzerine İlk Bulgular
Der Spiegel’in “Schöner Schein” başlıklı makalesinde, Almanya’da FETÖ’ye dair yapılan gözlemler ve eski üyelerle yapılan röportajlara dayanılarak, örgütün Alman kamuoyuna yansıttığı “demokratik” imajın ardında gizli bir hiyerarşi ve kapalı bir yapı bulunduğu ifade edildi. Almanya’nın çeşitli şehirlerinde faaliyet gösteren Gülen hareketine bağlı derneklerin ve okulların, görünüşte kültürler arası diyaloğu teşvik ederken, aslında kendi kapalı yapılarını korumaya yönelik faaliyetlerde bulunduğu iddia edildi. Bu yapı, Almanya’da bir “gizli paralel yapı” olarak tanımlandı ve örgütün iç hiyerarşisinin, sekteryan yöntemlerle baskı ve manipülasyon uyguladığı ileri sürüldü.
Der Spiegel’in haberinde, FETÖ’den ayrılan eski üyeler örgüt hakkında çarpıcı bilgiler verdi. Özellikle gençlerin ve çocukların örgüte çekilmesi için kullanılan çeşitli yöntemlerden bahsedildi. Örgütün içinde büyüyen kişiler, FETÖ’nün genç üyeleri nasıl izole ettiğini ve Alman toplumuna tam anlamıyla entegrasyonunu engellediğini belirttiler. Eski bir üye, “Başta bana bir eğitim hareketi gibi gösterdiler ancak içeride kapalı, baskıcı ve sekter bir yapı olduğunu fark ettim,” diyerek örgütten ayrılma sürecini anlattı.
Türkiye Basınında Geniş Yankı ve Almanya-Türkiye İlişkilerine Etkisi
Der Spiegel’in bu haberi, Türkiye basınında geniş yankı buldu. 11 Haziran 2018 tarihli Hürriyet gazetesi, “Günaydın Şansölye” manşetiyle Almanya’nın FETÖ’ye yönelik geç kalmış uyanışını ele aldı. Yeni Şafak gazetesi ise “Almanya Yeni Uyandı” başlıklı haberiyle, Almanya’nın FETÖ’yü organize bir suç örgütü olarak görmeye başladığını belirtti. Gazete Vatan ise 10 Haziran 2018 tarihli “Nihayet Gördüler” başlıklı haberinde Almanya’nın FETÖ’nün Türkiye’de devlet kurumlarına sızdığını nihayet fark ettiğini duyurdu.
Bu haberler, Türkiye kamuoyunda büyük yankı uyandırırken, dönemin Türkiye Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, Almanya’ya yönelik sert eleştirilerde bulundu. Çavuşoğlu, bu gelişmenin ardından yaptığı açıklamada, “Almanya’nın FETÖ’ye karşı daha somut adımlar atması gerekiyor. Terör örgütlerine göz yummak, onları desteklemek anlamına gelir,” ifadelerini kullandı. Türkiye’de oluşan bu kamuoyu baskısı sonrasında, Almanya’nın Adil Öksüz’ün ikamet adresini Türkiye’deki bir haber ajansına verdiği iddia edildi. Bu gelişmeyle birlikte Türk gazeteciler, Öksüz’ün ikamet ettiği yere giderek haber yaptı, ancak Öksüz’ün burada olmadığı ve kaçmış olabileceği anlaşıldı. Bu durum, Almanya’nın FETÖ konusunda şeffaf davranmadığı yönünde Türkiye’de eleştirileri arttırdı.
Almanya’nın Güvenlik Yaklaşımı: FETÖ’ye Karşı Önlemler
Der Spiegel’in haberi, Almanya’da FETÖ’nün iç yapısına dair güvenlik önlemlerinin gözden geçirilmesi gerektiği yönünde bir farkındalık yarattı. Almanya Dışişleri Bakanlığı ve güvenlik birimleri, FETÖ’ye dair risk analizlerini arttırarak örgüte karşı çeşitli tedbirler alma kararı aldılar. Almanya’da FETÖ’nün kapalı yapısı içinde yer alan bazı önemli isimlerin bu ülkede adeta “diplomatik koruma” altına alınarak, Türkiye’ye iadesinin engellendiği eleştirileri gündeme geldi. Almanya’nın bu örgütü neden koruduğuna dair Türkiye’de soru işaretleri oluştu ve bu durum, iki ülke arasındaki ilişkilerde önemli bir gerilim yarattı.
Der Spiegel’in haberde dikkat çektiği bir diğer önemli nokta ise, Almanya’nın Gülen hareketine dair gözden geçirme kararı almasına karşın, örgütle ilişkili bazı yapıların kamuoyunda “diyalog” ve “entegrasyon” gibi kavramlar üzerinden meşrulaştırılmaya çalışıldığıydı. Almanya’da faaliyet gösteren Gülen yanlısı birçok kurum, gençler için kurslar, kültür etkinlikleri ve eğitim programları düzenlemekteydi. Ancak, eski FETÖ üyeleri bu yapıların asıl amacının kendi kapalı topluluklarını korumak ve güçlendirmek olduğunu belirttiler.
Türkiye’nin FETÖ’ye Karşı Tutumu ve Almanya ile Diplomatik Kriz
Türkiye’nin FETÖ’ye karşı sert tutumu, Almanya’nın bu yapıya karşı aldığı pasif tavırla çeliştiği için iki ülke arasındaki diplomatik krizi derinleştirdi. Türkiye’de basının bu konuya yoğun bir şekilde eğilmesi, Almanya’da hareketin gizli faaliyetleri konusunda farkındalık yarattı. Der Spiegel’in bu haberi, Almanya’daki diğer medya organları ve devlet yetkilileri tarafından da dikkate alınarak, FETÖ’ye karşı Almanya’da gelişen şüpheci tutumun artmasına yol açtı. Ancak, Der Spiegel’in ortaya çıkardığı bilgiler ve eski üyelerin anlatımları Almanya’da geniş çaplı bir soruşturma yapılması için yeterli olmadı; bu da Türkiye’de Almanya’ya yönelik eleştirilerin devam etmesine neden oldu.
İlgili Haber
Der Spiegel’in Haberi ve Tarihi Önemi
Der Spiegel’in “Schöner Schein” başlıklı bu eleştirel haberi, Almanya’da FETÖ’ye yönelik ilk derinlemesine ve kapsamlı analizlerden biri olarak tarihe geçti. Almanya’nın, FETÖ’nün Almanya’daki faaliyetlerine yönelik güvenlik tedbirlerini gözden geçirmesi gerektiğine dair bir farkındalık oluşturdu. Haberde dile getirilen “göründüğü gibi değil” ifadesi, Almanya’daki bazı siyasi çevrelerin ve güvenlik yetkililerinin FETÖ’yü daha dikkatli bir şekilde değerlendirmesine zemin hazırladı.
Bu haberin etkisi zamanla azalmış olsa da, Der Spiegel’in sunduğu bu eleştirel bakış, Almanya’nın FETÖ konusundaki yaklaşımında önemli bir dönüm noktası olarak kayıtlara geçti. Haberin ardından Almanya’da FETÖ’ye dair yasal bir süreç başlatılmamış olsa da, bu olay Türkiye-Almanya ilişkilerinde yeni bir dönem açtı. FETÖ’nün Almanya’daki faaliyetlerinin hala süregeldiği ve Alman kamuoyunun bu yapıya karşı bilinçlenmesi gerektiği sık sık gündeme getiriliyor.
İlgili Haber
FETÖ Araştırma Raporu Neden Hükümsüz Kaldı?
İhmaller Mi, Bürokrasideki Aksaklıklar Mı?
