Berlin Türk basınında yaklaşık dört kayıp yıl
Berlin Türk basınında dört kayıp yıl: Helallik alacak da verecek de kimse kalmadı
Mustafa Ekşi
2021 yılında Berlin’de düzenlenen veda yemeğinde Refik Soğukoğlu, sekiz yıllık görev süresini tamamladıktan sonra Türk basını temsilcileriyle bir araya gelmişti. Bu buluşma, sadece bir vedalaşma değil, aynı zamanda Berlin Türk basın tarihinde önemli bir dönüm noktasıydı.
Soğukoğlu konuşmasında, görev süresi boyunca kimseyi kırmamaya özen gösterdiğini, üzerine düşen vazifeleri yerine getirmek için gayret ettiğini vurguladı. En dikkat çekici an ise, gazetecilerden helallik istemesiydi. Konuşmasında şu ifadeler yer aldı:
“Önemlisi bu süre zarfında kimsenin kalbini kırmamaya gayret gösterdim. Olur ya hani üzmüşüm, kırmışımdır. Kusurum varsa affedin, hakkınız varsa da helal edin. Kırılmalar, küslükler olmuşsa da benden yana helal olsun. Sizler de hakkınızı helal edin.”
Bu sözler, Berlin Türk basınında bir dönemin kapandığının ve yeni bir dönemin başladığının sembolüydü. Ancak aradan geçen yıllar, o gün dile getirilen helallik çağrısının anlamını daha da büyüttü.
Başarılı Soğukoğlu döneminin ardından geçen dört yıl, Berlin Türk basını açısından kayıp bir dönem olarak geride kaldı. Bu ara boşlukta görevini liyakatla yerine getiremeyen isimlerin gölgesinde, Türkçe yayın yapan basının değeri ve itibarı zedelendi. Gazeteciliğin etik değerleri yerine kişisel çıkarların öne çıktığı, seviyesiz tartışmaların ve itibarsızlaştırma girişimlerinin hâkim olduğu bir tablo ortaya çıktı.
Bugün gelinen noktada, Berlin’de ne helallik alacak ne de helallik verecek gerçek bir yetkili kalmış durumda. Bu tablo, Soğukoğlu’nun 2021’deki veda konuşmasının yalnızca bir teşekkür ve helalleşme olmadığını, aynı zamanda Türk basını için bir uyarı niteliği taşıdığını göstermektedir.
Umuyoruz ki bundan sonraki süreçte görevler ehil kişilere verilir, liyakat sahibi insanların emeğiyle Türkçe basın yeniden hak ettiği güçlü konuma kavuşur ve yeniden yeşerir.
