AYLA ALGAN IŞIĞA UĞURLANDI

AYLA ALGAN IŞIĞA UĞURLANDI

“Yaratıcılık insanı ölümsüz kılar!”

                                  Ayla Algan

                “Hatırlar mısın hocam?  Seninle 2011 yılının Ocak ayında senin kurduğun Tiyatro Araştırma Laboratuarı Derneği (TAL) toplantısına katılmak için gittiğim İstanbul Elmadağ’da Letafet Apartmanı ikinci katında tanışmıştık. Kızın Sevi aracılığıyla derneğe davet edilmiştim. Sen o kısımları bilmezsin ama ben senin gibi bir değerli,  yaşayan bir efsane ile tanışmak için çok heyecanlıydım.  Belki de biraz korkuyordum. Çünkü o zamana kadar o ya da bu şekilde güce, pozisyona, otoriteye, isme sahip insanların yıkıcı egoları veya saldırgan tarafları ile tanışmıştım. Eğer sıradan insanlar böyle ise senin gibi bir yıldızın nasıl olabileceğinden biraz korkuyordum sanırım... Ama sen onların aksine sevecen, alçakgönüllü, cömert, değişik rolleri başarıyla oynayan bir ustaymışsın!

                O gün “Troya’lı Kadınlar” oyununun provası vardı ve sen yan odadan sevecen sesinle “Sevi’nin bahsettiği çocuk geldi mi?” sorusu ile benim bulunduğum odaya gelmiştin. İlk karşılaşma anımız oydu. Paryalan gözünle bana bakıp iki elini bir anne şefkati ile yanaklarıma koyup “Sen ne güzel bir çocuksun!” demiştin. Sonra ilk sorduğun soru tam da bir anneye yaraşır şekilde “Aç mısın?” sorusuydu. O andan itibaren sadece derneğin değil, evinin, mutfağının, ruh, duygu, bilgi ve yaratıcılık dünyanın bir parçası yaptın beni! Çok az kişiye nasip olacak bir öğretmen- öğrenci, anne- çocuk, sanat ve ruh dünyasında birbirini tamamlayan iki dost olduk! Jung’tan, yaratma edimine, Shakespeare’den, mitolojilere, gerçek üstü dünyaya, nöropsikoloji’ye, kuantum dünyasına kadar her alanda paylaşımların olduğu eğitici, öğretici mutfak masası sohbetleri ile geçen bir yolculuktu bizimkisi… Çok kişi bilmez ama senin mutfağın bir yandan yemek pişerken biz öğrencilerini, çocuklarını eğittiğin, atölye, dergah ve tapınak oldu! Çıraklıktan, usta öğreticiye yükselttiğin bir yolculuk yaptırın bana. Almadan vermek Allah’a mahsus ama sende almadan veren çok değerli bir rehber oldun… Sana bana kattığın her şey için teşekkür ediyorum! İstanbul’da cesaret vererek ev aldırdığın için, hayatımın en güzel 8 yılını paylaştığım biricik kedim için, parayla satın alınamayacak bilgilerini, deneyimlerini, anılarını bedelsizce paylaştığın, yüksek lisans, drama eğitimleri, kitap yazma, Almanya’ya gelme sürecindeki tüm yol göstericiliğin ve referansların için şükran duyuyorum.  Son konuşmamızı hatırlıyorum bana ölümü sormuştun… Meğerse yeni rolüne hazırlanıyor muşsun?  Duydum ki o role de iyi hazırlanmışsın! Her şey tam da Ayla Algan karakterine uygun olmuş! Ama o karakterden çıkmayı da sana yaraşır bir ustalıkla başarmışsın!

Mutfağında yemek yapıp, bir yandan ikinci kitabına çalışırken, öğrenciler salonda kamera önü eğitimi ile rollerini yaparken sen diğer tarafın sahnesindeki yerini almışsın! Yolun açık olsun yüce ruh! Merak etme “Sözümü tutuyorum, bilgilerin artık benimle ölümsüz oldu!” Senin deyiminle hayat sahnesinde ki rolümü “Aziz Oyuncuya” yaraşır bir şekilde oynuyorum ve oynamaya devam edeceğim! Ha bir de artık içim rahat kedim Hanuman diğer tarafta sana emanet! Elini onun karnına koyup onu kucağında uyutmayı unutma lütfen! Annesi, babası ve abisi onu çok özlüyor! Yeni bir sahnede tekrar görüşmek üzere…” Ayla Algan 4 Ocak 2024 tarihinde dünya sahnesindeki rolünü tamamladı! 6 Ocak 2024 tarihinde İstanbul Şehir Tiyatroları Muhsin Ertuğrul Sahnesinde vatansever bir insan yaraşır bir şeklide Türk bayrağına sarılı tabutu ile sevenlerine veda ettikten sonra Teşvikiye Camii’nde kılınan cenaze namazı sonrası Aşiyan mezarlığında toprağa verildi. Ruhu şad olsun! 

Arda Eşberk