Ana Vatan Yavru Vatan El Ele

Berlin-

Alman Türk Gazeteciler Birliği ATGB Berlin`in Nisan ayındaki konuğu Yavru Vatan Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti (KKTC) Berlin Temsilcisi Beniz Uluer Kaymak oldu.

Berlinli gazetecilerle biraraya gelen  Kaymak pek soruyu içtenlikle yanıtladı.  2019`da Berlin´de göreve başlayan KKTC Berlin Temsilcisi Kaymak siyasi,ticari ve ekonomik konular başta olmak üzere pek çok alanda bilgiler verdi. Kaymak konuşmasında KKTC`nin turizm potansiyeli ve izolasyon konusuna da değindi.

Uluer Kaymak konuşmasında Kıbrıs`ta gelinen noktayı tarihi örneklerle anlattı. 1960`da Türkiye, Yunanistan ve İngiltere’nin garantörlüğünde Kıbrıslı Türkler ve Kıbrıslı Rumların eşit siyasi statüde kurucu ortaklığına dayalı Kıbrıs Cumhuriyeti kurulduğunu hatırlatan  Uluer Kaymak ancak kurulan bu hukuksal yapının 1963’te Rumların Kıbrıslı Türklere yönelik başlattığı saldırılar sonunda sarsıldığını kaydetti. 1963- 1974 yıllarının Kıbrıs Türkleri için acı dolu bir dönem olduğunu belirten Kaymak bu zorlu dönemde Kıbrıs Türk Halkı’nın tek destekçisi Türkiye Cumhuriyeti olmuştur ifadesinde bulundu.

Türk Askeri Soykırımı önledi  

Türkiye’nin askeri varlığı, adadaki barışın ve Kıbrıs Türk tarafının güvenini sağlayan en önemli unsurdur.

KTTC Berlin Temsilcisi Beniz Uluer Kaymak,“Türkiye 1974 yılında adada gerçekleşen Yunan darbesi karşısında garantör kimliğiyle uluslararası anlaşmalardan kaynaklanan hak ve sorumluluklarını kullanarak 20 Temmuz 1974’de adaya müdahale etmiştir. Türkiye’nin bu zamanlı müdahalesi sadece adanın Yunanistan’a bağlanmasını önlemekle kalmamış, tüm adada demokrasinin temellerini atmış, Kıbrıs Türk halkını yıllar süren can kayıpları ve zulümün ardından barış, güven ve istikrar ortamına kavuşturmuştur.“dedi. Adanın Türk askeri varlığıyla istikrar ve huzura kavuştuğunun altını çizen Uluer Kaymak , 15 Kasım 1983 tarihinde kurulan Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti`nin geçen sene Kasım ayında 40. yaşını kutladığını kaydetti.  Uluer Kaymak Türkiye ile ilişkilerde tarihi ve kültürel bağların geliştirilmesinin yanında, iki devlet arasında karşılıklı güven, saygı ve işbirliğine dayalı resmi ilişkilerin tesis edilerek her geçen gün daha da ilerletilmesi hedef alınmıştır, ifadesinde bulundu.

Annan planından çıkan sonuç tüm gerçekleri ortaya koydu

Adada adil ve kalıcı bir uzlaşıya varılabilmesi amacıyla uzun yıllardan beri  Birleşmiş Milletler şemsiyesi altında pek çok müzakerenin yürütüldüğüne değinen Uluer Kaymak, BM Genel Sekreteri Kofi Annan tarafından  gerçekleştirilen müzakereler sonucunda hazırlanan Annan Planı, 24 Nisan 2004 tarihinde KKTC ve GKR’ye de eş zamanlı düzenlenen referandumlarla halkın oyuna sunulduğuna vurgu yaptı. Uluer Kaymak bu referandumda  KKTC yurttaşları  kendilerine getireceği zorlukları bilmesine rağmen %65 çoğunlukla plana evet derken, Rum halkının ise  %75 çoğunlukla plana hayır dediğini hatırlattı. Uluer Kaymak, referandumlar sonucunda başta Birleşmiş Milletler, Avrupa Birliği gibi kuruluşlar ile ABD, İngiltere, Almanya gibi ülkeler Kıbrıs Türk tarafının tutumunu desteklemiş ve Kıbrıslı Türklere uygulanan izolasyonun artık devam edemeyeceğine yönelik açıklamalarda bulunmuşlardır, dedi. 

AB verdiği sözleri tutmadı

Bugün gelinen aşamada Kıbrıslı Türklere verilen sözlerin tutulmadığını ve Kıbrıslı Türklerin yıllarca maruz kaldığı izolasyonun kırılmasının mümkün olmadığını vurguluyan  Uluer Kaymak, öte yandan Kıbrıs Rum tarafı ödüllendirilerek sözde Kıbrıs Cumhuriyeti adı altında 1 Mayıs 2014 tarihinde Avrupa Birliği üyesi yapılmıştır, ifadesinde bulundu.

Kıbrıs Türklerinin kronikleşen sorunlarına değinen Uluer Kaymak KKTC`nin izolasyonların gölgesinde yaşadığını vurguladı. Uluer Kaymak her türlü izolasyona karşı KKTC`nin dinamik bir ekonomisi olduğunu kaydetti.  

İzolasyonlara rağmen dinamik bir ekonomimiz var

KKTC ekonomisinin 2020-2022 yılları arasında  %13  büyüme kaydettiğine değinen Uluer Kaymak kişi başına GSMH`nın 14 bin 600 ABD Doları olduğunu vurguladı. Ekonomimizin ağırlıklı bir bölümünü hizmet sektörü oluşturmaktadır, ifadesinde bulunan Uluer Kaymak, hizmet sektörü turizm ve yüksek öğretim başta olmak üzere ticaret, ulaşım, iletişim, mali hizmetler, sağlık hizmetleri, kamu sektörü gibi alanlarda da gelişen ekonomiye sahip olduklarını vurguladı.

Türkiye en büyük partnerimiz

2022 yılında ülkemize gerçekleşen ithalatın %67’si Türkiye’den yapılmış, ülkemizin yaptığı ihracatın  %48'i de  Türkiye’ye yapılmıştır diyen Uluer Kaymak, en önemli ihracat ürünlerimiz içerisinde süt ürünleri, nalenciye, alkollü alkolsüz içecekler, helva, tahin, gibi ürünler vardır açıklamasında bulundu.

KKTC`nin  Ticaret Hacmi:  2023 yılında gerçekleşen toplam ithalat 2.8 milyar dolar, ihracat ise 176 milyon dolar. 2022 yılında Almanya’dan 57.9 milyon dolar değerinde ithalat gerçekleşirken, buna karşılık Almanya’ya 609 bin dolar değerinde ihracat yapmıştır.



 Hizmet sektörü ekonomimizin itici gücü

KKTC’nin ekonomik büyümesi ve hizmet sektöründeki rolünün oldukça önemli olduğuna değinen Uluer Kaymak, Türkiye’nin KKTC’ye verdiği ekonomik destekler de bu büyümeye katkı sağlıyor, dedi.

Nitelikli eğitim öncelikli hedeflerimiz arasında

Uluer Kaymak KKTC`de zorunlu eğitimin 15 yaşına kadar olduğunu ve bundan dolayı okuma yazma oranının %100 olduğunu vurguladı.

Yüksek eğitim alanında belirli  bir seviyeyi yakaladıklarını kaydeden Uluer Kaymak eğitim dilinin İngilizce olması nedeniyle, 140 farklı ülkeden yaklaşık 100.000 öğrenci ülkemizde yüksek öğrenim görmektedir, dedi. Uluer Kaymak bu öğrencilerin yaklaşık 13 bini KKTC vatandaşı, 47 bini Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı, geriye kalan 42 bini ise yabancı uyguluklulardan oluşmaktadır. Ülkemizden mezun olanlar dünyanın pek çok yerinde olduğu gibi Almanya’dan da denklik alabilmektedir, diye konuştu.

Turizm yükselen değer

Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti gerek tarihi yerleri, birbirinden güzel sahilleri, doğal güzellikleriyle gerekse Türk ve ada mutfağının çeşitliliğiyle turistlere farklı seçenekler sunmaktadır, diyen Uluer Kaymak dünyanın pek çok ülkesinden gelen turistleri ağırladıklarını vurguladı. 2023 yılında KKTC’de Türkiye`den 867.994 kişi Almanya’dan 51.000 kişi, Birleşik Krallık’tan 39.500 kişi, Güney Kıbrıs’tan 21.000 kişi, İsveç’den 30.000 kişi, Polonya’dan 16.000 kişi, Slovakya’dan 21.000 kişi, Rusya’dan 12.000 kişi, konaklamıştır, açıklamasında bulundu.

İlgili Haber
“Guterres Kıbrıslı Türklere yapılan haksızlığın farkında”