AB ekonomisine Almanya freni: AB Komisyonu büyüme tahminlerini düşürdü

Avrupa Komisyonu, özellikle Almanya'da yaşanan ekonomik zorluklar ve resesyon beklentisi nedeniyle Euro bölgesi ekonomisi ve Avrupa Birliği (AB) geneli için Mayıs ayında öngördüğü 2023 büyüme tahminini 0,3 puan düşürdü, enflasyon tahminlerini ise hafif yükseltti

AB ekonomisine Almanya freni: AB Komisyonu büyüme tahminlerini düşürdü
Avrupa Komisyonu, Euro bölgesi ekonomisi ve Avrupa Birliği geneli için Mayıs ayında öngördüğü 2023 büyüme tahminini düşürdü.

Avrupa Komisyonu, özellikle Almanya'da yaşanan ekonomik zorluklar ve resesyon beklentisi nedeniyle Euro bölgesi ekonomisi ve Avrupa Birliği (AB) geneli için Mayıs ayında öngördüğü 2023 büyüme tahminini 0,3 puan düşürdü, enflasyon tahminlerini ise hafif yükseltti.

Komisyon, AB için 2023 büyüme tahminini, bahar tahminlerinde öngörülen yüzde 1,1’den binde 8'e, 2024’te ise yüzde 1,7’den 1,4’e düşürdü.

Euro bölgesinde ise daha da şiddetli bir revizyon yapan komisyon; 2023'teki büyüme tahmini yüzde 1,1'den binde 8'e; 2024'te ise yüzde 1,6’dan 1,3'e revize etti.

Komisyon, Avrupa Komisyonu 2023 Yılı Yaz Sonu Ekonomik Tahminleri Raporu’nu yayınladı. Buna göre, 2023 yılında İspanya’nın yüzde 2,2, Fransa’nın yüzde 1, İtalya’nın binde 9 büyümesi, Almanya’nın ise eksi binde 4 resesyona gireceği tahmin ediliyor. Euro bölgesi genelinde ise bu rakamın yüzde 1,4 oranında gerçekleşmesi bekleniyor.

Ukrayna'daki savaş uzadıkça Avrupa Birliği ekonomik yavaşlamadan çıkmakta zorlanıyor. Komisyon tahminleri AB ekonomisindeki tehlikeli yavaşlamayı gösteriyor.

Komisyon raporunda, enflasyonun önünü kesmek için uygulanan ve dikkate değer etkiler yaratan kısıtlayıcı para politikası (faiz arttırımı), keskin bir şekilde artmaya devam eden ve hane halkı tüketimini baskılayan enflasyon sonrası AB’de sanayi üretimi yarıya indi.

Enflasyonda beklenen daha az gerileme

AB Komisyonu’na göre, enflasyon, hane halklarının tüketimine sert darbe vurmaya devam etti. Fiyatlardaki artış son aylarda yavaşladı, enerji fiyatları gerilemeye başladı, Ekim 2022'de kaydedilen yüzde 10,6'ya kıyasla, 2023’te enflasyon oranında yarı yarıya düşüş yaşanarak; Temmuz'da yüzde 5,3'e ulaştı. Ancak bu, ülke ekonomilerini canlandırmaya yetmedi.

AB'de enflasyonunun 2023'te yüzde 6,5'e (ilkbahardaki yüzde 6,7'ye kıyasla) ve 2024'te yüzde 3,2'ye (yüzde 3,1'e kıyasla) ulaşması öngörülüyor.

Euro bölgesinde ise enflasyonun 2023'te yüzde 5,6 (Mayıs ayı tahmininde yüzde 5,8’di) ve 2024'te yüzde 2,9 (Mayıs ayı tahmininde yüzde 2,8’di) olacağı tahmin ediliyor.

Ekonomik faaliyetler zayıfladı

Son veriler, AB'deki ekonomik aktivitenin, AB'nin katlandığı zorlu şoklar nedeniyle 2023'ün ilk yarısında zayıfladığını doğruluyor. Başta tüketim olmak üzere iç talepteki zayıflık, çoğu mal ve hizmet için yüksek ve halen artmaya devam eden tüketici fiyatlarının bahar tahminlerinde beklenenden daha ağır bir etki yarattığını gösteriyor.

Bu durum, düşen enerji fiyatlarına ve rekor düzeyde düşük işsizlik oranlarına, devam eden istihdam genişlemesine ve artan ücretlere tanık olan olağanüstü güçlü işgücü piyasasına rağmen gerçekleşti.

Komisyon Raporu’nda durgunluğa gerekçe olarak, “banka kredilerinin sağlanmasındaki keskin yavaşlama ve para politikasındaki sıkılaşmanın etkili olduğunu dile getiriliyor.

Avrupa'nın birçok yerinde güçlü bir turizm sezonuna rağmen sanayideki zayıflığın devam ettiği ve hizmetlerde ivmenin azaldığı yaz ve önümüzdeki aylarda ekonomik aktivitenin yavaşlamaya devam edeceğine dikkat çekiyor.

Genel olarak, AB'deki zayıf büyüme ivmesinin 2024'e kadar sürmesi ve sıkı para politikasının etkisinin ekonomik aktiviteyi kısıtlamaya devam etmesi bekleniyor. Ancak enflasyonun düşmeye devam etmesi, işgücü piyasasının güçlü kalması ve reel gelirlerin kademeli olarak toparlanması nedeniyle gelecek yıl büyümede hafif bir toparlanma bekleniyor.

Risklerin belirsizliği

Avrupa sınırlarında çatışmalar devam ederken jeopolitik riskler yüksek seyretmeye devam ediyor. Rusya'nın Ukrayna'ya karşı devam eden savaşı ve daha geniş jeopolitik gerilimler ekonomik risk oluşturmaya ve belirsizlik kaynağı olmaya devam ediyor. Aşırı sıcak ya da fırtınalı hava koşulları nedeniyle, yazın yaşanan benzeri görülmemiş orman yangınları ve sellerin gösterdiği artan iklim riskleri de genel görünümü olumsuz etkiliyor.

Avrupa Komisyonu, AB'de ekonomik aktivitenin yılın ilk yarısında zayıf olduğunu, rekor işsizlik oranları kaydedildiği işgücü piyasasının yoğun çabalarına rağmen yüksek fiyatların, ilkbahar tahminlerinde beklenenden daha ağır etki yarattığına dikkat çekiyor.

Komisyon ayrıca Avrupa Merkez Bankası’nın (ECB) aldığı faiz arttırımı kararlarının etkisine de vurgu yapıyor. Enflasyonla mücadele amacıyla uygulanan güçlü para politikasının, "banka kredisi vermede belirgin bir yavaşlamaya" yol açarak şirketlerin ve hane halkının yatırım kapasitesini mekanik olarak azalttığını belirtiyor.

Almanya’da resesyon, Fransa ve İspanya’da yükseliş beklentisi

Bu yeniden değerleme kısmen Almanya'nın, sanayisinin ve ihracatının zayıflığının baskıladığı ekonomik zorluklarla bağlantılı. Brüksel, son göstergelerin "Avrupa'nın pek çok bölgesinde güçlü bir turizm sezonu yaşanmasına rağmen sanayide kalıcı zayıflık ve hizmetlerde hız kaybıyla birlikte yaz aylarında ve gelecek aylarda ekonomik aktivitede bir yavaşlamaya işaret ettiğini" dile getiriyor.

AB Komisyonu’na göre, Avrupa’nın bir numaralı ekonomisi Almanya’da sanayide ağırlaşma devam ederken, ikinci ekonomisi Fransa'nın, bahardaki güçlü toparlanma sayesinde bu yıl beklenenden daha iyi bir performans göstermesi bekleniyor.

Bu bağlamda ekonomik modeli büyük ölçüde Rus gazının düşük fiyatlarına ve Çin talebinin dinamizmine dayanan Almanya resesyon noktasına gelmiş durumda. Alman ekonomisinin faaliyetin 2003 yılında eksi binde daralması, ardından 2025'te yüzde 1,1 artması bekleniyor.

Fransız ekonomisinin büyümesi bu yıl 0,3 puan yukarı yönlü revize edilerek yüzde 1'e yükseltildi. Komisyon, İspanya’nın büyüme tahminlerini de 0,3 puan yukarı doğru revize ederek, yüzde 2,2’ye çekti.

AB Komisyonu Ekonomiden Sorumlu Komiseri İtalyan politikacı Paolo Gentiloni, geçen kış Ukrayna'da savaşın başlamasının ardından resesyondan kurtulduğunu ancak sıkıntıların sürdüğünü belirterek, “Ekonomilerimizin bu yıl karşı karşıya olduğu çok sayıda ters rüzgar, büyüme dinamiklerinin baharda beklediğimizden daha zayıf olmasına yol açtı. Pandemi, savaş gibi yaşadığımız şokların büyüklüğü göz önüne alındığında kışın ekonomilerin durgunluğa girmesini önledik. Bu kolay bir iş değildi. Rusya'nın Ukrayna'ya karşı acımasız savaşı, İnsanların acı çekmesinin yanı sıra ekonomik bozulmaya da yol açıyor" dedi.

Arzu Çakır