Trump, Amerika’nın Sesi (VOA) Yayınlarını Durdurdu: Basın Özgürlüğüne Darbe mi?
VOA’nın kapanmasıyla birlikte, ABD destekli diğer medya kuruluşları olan Radio Free Europe/Radio Liberty, Radio Free Asia ve Middle East Broadcasting Networks de benzer akıbetle karşı karşıya. ABD’deki basın kuruluşları ve sivil toplum örgütleri, VOA’nın yeniden açılması için hukuki mücadele başlatmayı planlıyor

Washington- ABD Başkanı Donald Trump, 14 Mart 2025’te imzaladığı yürütme emriyle, ABD hükümeti tarafından finanse edilen medya kuruluşlarının bağlı olduğu ABD Küresel Medya Ajansı’nı (USAGM) kapatma kararı aldı. Bu kararın ardından, Amerika’nın Sesi (Voice of America - VOA) ve diğer ABD destekli medya organlarının yayınları durduruldu.
80 Yıllık Yayın Hayatı Sona Erdi
1942 yılında Nazi propagandasına karşı koymak amacıyla kurulan VOA, 80 yılı aşkın süredir 50’den fazla dilde haber servisi yapıyordu. Özellikle otoriter rejimlerin baskısı altında bulunan bölgelerde bağımsız habercilik açısından kritik bir rol oynayan kuruluş, ABD’nin küresel yumuşak gücünün önemli unsurlarından biri olarak görülüyordu.
Ancak Trump yönetimi, uzun süredir VOA ve diğer hükümet destekli medya kuruluşlarını “Amerikan karşıtı” olmakla suçluyordu. 2020 yılında Trump, VOA’yı “Çin Komünist Partisi’nin sesi gibi” çalışmakla itham etmiş ve yöneticilerini değiştirmişti. Yeni yürütme emriyle birlikte, VOA ve diğer medya kuruluşlarında çalışan 1.300’den fazla gazeteci ve prodüktör idari izne çıkarıldı, yayınlar aniden kesildi.
Tepkiler ve Endişeler
VOA’nın kapatılması, uluslararası basın özgürlüğü ve bağımsız habercilik açısından endişe yaratırken, uzmanlar bu hamlenin Çin ve Rusya gibi ülkelerin propaganda savaşlarında avantaj sağlamasına yol açabileceğini belirtiyor.
ABD Temsilciler Meclisi Üyesi Adam Schiff, kararın ardından yaptığı açıklamada “Bu, yalnızca bağımsız gazeteciliğe değil, aynı zamanda Amerikan demokrasisinin temel değerlerine de bir saldırıdır” ifadelerini kullandı. Demokrat Senatör Tim Kaine ise, “ABD’nin küresel medya gücünü yok etmek, otoriter rejimlere alan açmaktır” dedi.
Eski ABD Dışişleri Bakanı Hillary Clinton da gelişmeyi eleştirerek, “Trump, Rusya ve Çin gibi rakiplerimizin propagandasına meydanı boş bırakıyor” ifadelerini kullandı.
Beyaz Saray Savunmada: “Vergi Mükelleflerinin Parasını Kurtarıyoruz”
Beyaz Saray sözcüsü John Kirby ise yaptığı açıklamada, VOA ve diğer devlet destekli medya kuruluşlarının kapatılmasının maliyet tasarrufu açısından gerekli olduğunu savundu. Kirby, “Vergi mükelleflerinin parasını gereksiz yayın organlarına harcamak yerine, bu kaynakları ABD’nin ulusal çıkarları için kullanacağız” dedi.
Ancak medya uzmanları, Trump yönetiminin VOA’yı kapatarak otoriter yönetimlerin dezenformasyonuna karşı verilen mücadeleyi zayıflattığını belirtiyor. Columbia Üniversitesi Medya Araştırmaları Profesörü Anne Nelson, “Bu karar, yalnızca bağımsız gazeteciliğe değil, aynı zamanda ABD’nin küresel itibarına da büyük zarar verecek” dedi.
Uluslararası Reaksiyonlar
VOA’nın kapanışı, Avrupa ve Asya’da da yankı uyandırdı. Avrupa Birliği (AB) yetkilileri, “ABD’nin basın özgürlüğü konusundaki liderliğini kaybetmesi” konusunda endişelerini dile getirdi. Alman Dışişleri Bakanı Annalena Baerbock, kararın ardından yaptığı açıklamada, “Özgür basının her zaman korunması gerektiğini” vurguladı.
Öte yandan, Çin ve Rusya medyasında bu karar ABD’nin medya gücünün sona ermesi olarak yorumlandı. Rus devlet kanalı RT (Russia Today) ve Çin devlet medyası CGTN, “ABD, küresel medya savaşını kaybetti” başlıklarıyla gelişmeyi duyurdu.
Bundan Sonra Ne Olacak?
VOA’nın kapanmasıyla birlikte, ABD destekli diğer medya kuruluşları olan Radio Free Europe/Radio Liberty, Radio Free Asia ve Middle East Broadcasting Networks de benzer akıbetle karşı karşıya. ABD’deki basın kuruluşları ve sivil toplum örgütleri, VOA’nın yeniden açılması için hukuki mücadele başlatmayı planlıyor.
Ancak, Trump yönetimi bu kararından geri adım atmazsa, ABD’nin küresel medya etkisinin azalması ve otoriter rejimlerin propagandasının güçlenmesi kaçınılmaz olabilir.
Gelişmelerin nasıl ilerleyeceği merakla bekleniyor.
İlgili Arşiv Haber
Dr. Öğr. Üyesi Ömer Emrullah Egeliği
ile Basın Özgürlüğü ve Yargı Üzerine Röportaj