Olaf Scholz: "İsveç’in NATO üyeliği ile Türkiye’nin AB üyeliği ayrı konular"

Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın İsveç'in NATO üyeliğine Türkiye'nin onay vermesinin ön koşulu olarak AB üyelik müzakerelerinin yeniden başlatılması talebini değerlendiren Almanya Başbakanı Olaf Scholz, "İsveç NATO üyeliği için tüm koşulları yerine getiriyor. Diğer konunun bununla ilgisi yok" dedi

Olaf Scholz: "İsveç’in NATO üyeliği ile Türkiye’nin AB üyeliği ayrı konular"
Almanya Başbakanı Olaf Scholz, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın NATO Zirvesi için Litvanya'ya hareketinden önce İsveç’in NATO üyeliği için Türkiye’nin AB sürecini gündeme getirmesini değerlendirdi

BERLİN- Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın NATO Zirvesi için Litvanya'ya hareketinden önce yaptığı açıklamada, İsveç’in NATO üyeliği için Türkiye’nin AB sürecini gündeme getirmesi ve "Önce gelin Türkiye'nin Avrupa Birliği'nde önünü açın ondan sonra biz de Finlandiya ile ilgili nasıl onun önünü açtıysak, İsveç'in de önünü açalım" ifadelerini kullanması Almanya’da şaşkınlığa yol açtı.

VOA Türkçe’nin ulaştığı siyasetçiler ve politika analizcileri, Erdoğan’ın bu restini beklemediklerini ve tepki vermek için erken olduğunu ifade ederken, Başbakan Olaf Scholz Cumhurbaşkanı‘nın sözlerini bir basın toplantısında değerlendirdi.

İsveç'in NATO üyeliğine Türkiye'nin onay vermesinin ön koşulu olarak AB üyelik müzakerelerinin yeniden başlatılması talebini reddettiğini söyleyen Scholz, "İsveç NATO üyeliği için tüm koşulları yerine getiriyor. Diğer konunun bununla ilgisi yok; bambaşka bir konu. Bu nedenle de birbirleri ile bağlantılı bir mesele olarak anlaşılmaması gerektiğini düşünüyorum" dedi.

Almanya Başbakanı, İsveç'in NATO üyeliğinin "mümkün olan en kısa sürede" gerçekleşmesini sağlamak için çalışmaya devam edeceğini ve Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın açıklamalarından "bunun yakın gelecekte kendi bakış açısından da düşünülebilir bir karar olduğu şeklinde olumlu bir mesaj aldığını" sözlerine ekledi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan,
İLGİLİ HABERLER

Erdoğan’dan İsveç’in NATO üyeliğine yeni koşul: “AB’de önümüzü açın, biz de İsveç’in önünü açalım"

Scholz, AB Komisyonu'nun Türkiye ile ilişkilerin durumunu ve AB ile Türkiye arasındaki işbirliğinin yeniden nasıl geliştirilip, ilerletebileceği konusunda rapor hazırlamakla görevlendirildiğini de belirtti.

Yeşiller ve CDU’dan Erdoğan’ın önerisine tepki var

Yeşiller Partisi lideri Ricarda Lang, İsveç'in NATO'ya katılmasına evet demesi karşılığında Türkiye'nin AB üyelik müzakerelerine başlama talebini eleştirdi. Lang, iki mesele arasında bir bağlantı kurmanın "yanlış ve birbiriyle hiçbir ilgisi alakası olmadığını" söylerken, "Katılım müzakerelerinde ilerleme kaydedilmemesinin, Türkiye'deki demokrasi ve insan hakları durumu gibi nedenleri var" dedi. Bu durumu değiştirmenin Erdoğan'ın elinde olduğunu söyleyen Lang, "Ancak son yıllarda bunun tam tersini gördük" diye konuştu.

VOA Türkçe’nin konuyla ilgili sorusunu yazılı olarak cevaplayan Hristiyan Demokrat Birlik CDU‘nun dış politika uzmanı Norbert Röttgen, Erdoğan'ı "şantaj yapmakla" suçladı.

Röttgen, "Türk Cumhurbaşkanı NATO ve AB'nin birbirinden tamamen ayrı iki örgüt olduğunu anlamalı. Ancak her iki örgütün de ortak noktası, şantajı bir anlaşma yolu olarak kabul etmemeleridir" diye fikir belirtti. Türkiye’nin AB sürecinin Erdoğan yönetimi ile bağlantılı olduğunu iddia eden Röttgen, "Erdoğan kasıtlı ve sistematik olarak Türkiye'yi demokrasi ve hukukun üstünlüğün gibi kriterlerden ve dolayısıyla AB'den uzaklaştırdı" ifadesini kullandı.

Almanya’nın AB ve Türkiye ilişkileri konusunda en saygın analizcileri arasında yer alan Christoph Schlitz de VOA Türkçe’ye yaptığı değerlendirmede, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın teklifinin İsveç’in NATO’ya üyeliği konusundaki vetosunun yumuşadığı şeklinde yorumlanabileceğini söyledi.

Schlitz, "Erdoğan bu konuda bir pazarlık yapmak istediğini gösteriyor. Ben, Türkiye’nin AB üyeliğinin şu anda gerçekleşmesinin söz konusu olmayacağını onun da bildiğine eminim. Erdoğan’ın bu pazarlıktan almak istedikleri Gümrük Birliği ve vize serbestliği olabilir. Bu iki konuda AB ülkeleri de hareket etmek zorunda kalabilirler" şeklinde görüş belirtti.

Cem Dalaman