Gazeteci, yazar : Altan Öymen hayatını kaybetti

Gazeteci, yazar : Altan Öymen hayatını kaybetti
Gazeteci-Yazar Altan Öymen

Türk basınının duayen isimlerinden, Cumhuriyet Halk Partisi’nin eski genel başkanlarından gazeteci-yazar Altan Öymen, 93 yaşında hayatını kaybetti. Üç gündür İstanbul’da tedavi gören Öymen, 18 Temmuz gecesi entübe edilmiş, 19 Temmuz 2025 sabahı yaşamını yitirmişti. Öymen’in ölümü hem basın hem siyaset camiasında derin üzüntü yarattı.

75 yıl süren meslek hayatı: Kalemle başlayıp kürsüye uzanan bir yolculuk

Altan Öymen’in hayatı, Türkiye’nin modernleşme ve demokratikleşme sürecine birebir tanıklık etmiş bir gazetecinin yaşam öyküsüydü. 1950 yılında henüz 18 yaşındayken Ulus gazetesinde parlamento muhabiri olarak başladığı gazetecilik kariyeri, onu hem Türkiye’de hem yurtdışında tanınan bir isim haline getirdi.

Milliyet, Cumhuriyet, Akşam gibi gazetelerde muhabirlikten köşe yazarlığına, yazı işleri müdürlüğünden genel yayın yönetmenliğine kadar her kademede görev yaptı. 1972 yılında kurduğu ANKA Haber Ajansı, bağımsız gazeteciliğin öncü adreslerinden biri oldu.

Gazetecilikteki en belirgin özelliği, olayları gözlemleyen değil, derinlemesine araştırarak yorumlayan bir kalem oluşuydu. Yurtdışında özellikle Almanya’da görev yaptığı yıllarda Türkiye’nin dış politikasını ve Avrupa ile ilişkilerini izleyerek diplomasi muhabirliğinde yeni bir bakış açısı getirdi.

“Gazetecilik mesleği yalnızca haber vermek değil, hafıza tutmaktır” diyen Öymen, Türkiye’nin yakın tarihini hem haberle hem de kaleme aldığı kitaplarla kayıt altına aldı.

Bir gazetecinin gözünden tarih

Altan Öymen’in kaleme aldığı “Bir Dönem Bir Çocuk”, “Değişim Yılları”, “Öfkeli Yıllar”, “Umutlar ve İdamlar”, “Kayıp Yaz” gibi eserler; yalnızca anı kitabı değil, aynı zamanda birer tarihsel belge niteliği taşıyor. Öymen, bu kitaplarda hem şahsi tanıklığını hem de Türkiye’nin siyasi kırılma anlarını belgelerle ve dönemin ruhuna sadık bir dille anlattı.

Öymen’in yazı dili, tarafsızlığı ve açıklığıyla dikkat çekerken, gazeteciliğin etik değerlerine gösterdiği özen meslektaşları tarafından daima örnek gösterildi. Yazılarında hiçbir zaman hamasete ya da popülizme yer vermedi; bilgiye, belgeye ve sorumluluğa dayalı bir habercilik anlayışı benimsedi.

Basının akil ismi

Altan Öymen, yalnızca bir gazeteci değil, gazeteciliğin ne olması gerektiğini hatırlatan bir referans noktasıydı. Fikri alınan, sözüne değer verilen, genç gazetecilere örnek gösterilen bir isimdi. Basın meslek örgütleri tarafından birçok kez ödüle layık görüldü; ancak onun en büyük mirası, “doğruların izini sürmekten vazgeçmeyen gazeteci” kimliğiydi.

Altan Öymen’in ardından Türkiye yalnızca bir siyasetçiyi değil, aynı zamanda basının belleğini ve vicdanını kaybetti.

Cenazesi 22 Temmuz’da Ankara’da TBMM’de düzenlenecek devlet töreniyle başlayacak, ardından İstanbul Teşvikiye Camii’nde kılınacak namazla son yolculuğuna uğurlanacak.