Başkan Trump’ın İkinci Dönem Planları: Göçten Ekonomiye, Kürtajdan Savunmaya

Başkan Trump’ın İkinci Dönem Planları: Göçten Ekonomiye, Kürtajdan Savunmaya
ABD Bayrağı

ABD’nin 47. başkanı olarak ikinci kez göreve seçilen Donald Trump, kapsamlı bir politika reform ajandasını uygulamayı hedefliyor. Göç, ekonomi, kürtaj, enerji politikaları ve uluslararası ilişkilerde yapacağı değişikliklerle ABD’yi yeniden şekillendirme vaadinde bulunan Trump, önceliklerini sıkça geleneksel muhafazakar bir çizgi ve popülist unsurlar ile harmanlayarak ifade etti.

Göç: Tarihteki En Büyük Sınırdışı Programı

Trump, 2016 kampanyasında dillendirdiği “Duvarı inşa edin!” sloganını bu kez “tarihteki en büyük toplu sınırdışı etme programı” sözüne dönüştürdü. Ulusal Muhafızların görevlendirilmesi ve yerel polisin güçlendirilmesi çağrısında bulunan Trump, yasa dışı göçmenleri hedef alan yeni bir göç programı uygulamayı planlıyor. Göç politikalarının, Trump’ın ilk başkanlık döneminde uyguladığı “Meksika’da Kal” gibi girişimlerin yanı sıra ABD topraklarında doğum yoluyla elde edilen vatandaşlık hakkının kaldırılmasını da içereceği öngörülüyor.

Kürtaj: Kürtaj Hakkına Karşı Dönüşümlü Bir Tavır

ABD Anayasa Mahkemesi’nin kürtaj hakkını federal düzeyde sona erdirmesiyle eyalet yönetimlerine devredilen kürtaj düzenlemelerinin ardından Trump, kürtaj karşıtı bir tavır sergilemekle birlikte bu konuyu öncelikleri arasında ön plana çıkarmadı. Trump, federal düzeyde kürtaj yasağını desteklemeyeceğini belirtse de, Cumhuriyetçi Parti’nin kürtajın ulusal çapta yasaklanması yönündeki çağrılarına sessiz kalmış durumda.

Vergi Politikaları: Şirketlere ve Varlıklı Kesimlere Yönelik İyileştirmeler

Trump’ın vergi planları, özellikle şirketler ve varlıklı Amerikalılar lehine düzenlemeleri genişletmeyi amaçlıyor. 2017 vergi reformunun etkisini derinleştirmek ve kurumlar vergisi oranını yüzde 15’e düşürmek, bu planın temel unsurlarından bazıları. Bunun yanı sıra, bahşiş ve fazla mesai gibi kazanç unsurlarını gelir vergisinden muaf tutarak orta sınıf Amerikalılara da vergi avantajları sağlanması hedefleniyor.

Ticaret ve Gümrük Politikaları: Yabancı Mallara Karşı Yüksek Vergiler

Trump, ABD çıkarlarını koruma adına dünya piyasalarına olan bağımlılığı azaltmayı hedefliyor. Yabancı mallara yüzde 10 ila 20 oranında gümrük vergisi uygulama planı, bu politikanın merkezinde yer alıyor. Federal hükümetin “temel” ilaçları yalnızca ABD’li şirketlerden satın almasını gerektiren kararnameyi yeniden yürürlüğe koymayı vaat eden Trump, ayrıca Çinli yatırımcıların kritik altyapı yatırımlarını kontrol altına almayı amaçlıyor.

Savunma ve ABD’nin Küresel Rolü: Güç Yoluyla Barış

Trump, ABD’nin diplomatik ve askeri stratejilerini değiştirerek daha tecritçi ve korumacı bir rol benimsemek istiyor. Orduyu büyütme sözü veren Trump, aynı zamanda Ronald Reagan döneminden kalma füze savunma kalkanı fikrini yeniden gündeme getirdi. Rusya-Ukrayna ve İsrail-Hamas savaşlarını sona erdirme vaadinde bulunan Trump, NATO’ya yönelik eleştirilerini sürdürüyor ve “güç yoluyla barış” anlayışını savunuyor.

Eğitim: Federal Müdahele ve “Amerikan Akademisi” Planı

Trump, eğitim sisteminde de federal etkiyi genişletmeyi hedefliyor. Federal Eğitim Bakanlığı’nın kaldırılabileceğini ima etse de, eğitim alanında federal fonları kullanarak müfredatta değişiklikler yapmayı planlıyor. Yükseköğretimde ise “Marksist ideoloji”yi ortadan kaldırmak amacıyla üniversitelerin akreditasyon süreçlerini yeniden düzenlemek ve uymayan okulların bağış fonlarını vergilendirmek istiyor. Elde edilecek fonların çevrimiçi bir “Amerikan Akademisi”ne yönlendirilmesi de Trump’ın planları arasında.

İklim ve Enerji: Fosil Yakıtlarla Enerji Üretiminde Artış

İklim değişikliğine şüpheci bir yaklaşımla bakan Trump, ABD’nin enerji politikasını fosil yakıt temelli bir çerçevede yürütmeyi amaçlıyor. Elektrikli araç pazarına Biden teşviklerini kaldırarak karşı çıkan Trump, aynı zamanda Biden yönetimi tarafından getirilen yakıt verimliliği standartlarını geri alma sözü veriyor.

Donald Trump’ın ikinci başkanlık dönemi için vaat ettiği politikalar, ABD’nin iç ve dış politikasında kapsamlı bir yeniden yapılanmayı ifade ediyor. ABD’nin gelecekteki küresel rolü ve ülke içinde muhafazakar değerlere dayalı bir dönüşümün yaşanıp yaşanmayacağı, Trump’ın bu politikaları hayata geçirip geçiremeyeceğine bağlı olacak.