''En iyi okurlar, en iyi yazarlardır''

Yazar Mustafa Sefa Güvenir'le kalema almış olduğu son kitabı Son Nefeste Doğmak üzerine sohbet...

''En iyi okurlar, en iyi yazarlardır''
Yazar Mustafa Sefa Güvenir, Medya.Berlin Genel Yayın yönetmeni Mustafa Ekşi
''En iyi okurlar, en iyi yazarlardır''
''En iyi okurlar, en iyi yazarlardır''

Medya.Berlin- Mustafa Sefa Bey kendinizden bahseder misiniz?Ayrıca, "Son Nefeste Doğmak" kitabının yazım sürecindeki deneyimleriniz hakkında da bilgi verir misiniz?

Mustafa Sefa Güvenir- Merhabalar, ben Mustafa Sefa Güvenir. 1973 yılında İstanbul'da doğdum. Lisans öğrenimim  Halkla İlişkiler ve Reklamcılık üzerine ama bir yanım hep yazmak aşkıyla yanıp tutuşuyordu, sonunda karşı koyamadım ve yazar oldum. İki erkek çocuğu babasıyım. Yaklaşık 15 senedir yazarlık yapıyorum. Yazarlık serüvenime metin yazarı, reklam metin yazarı olarak başladım. Sonra roman yazarlığı ve ardından da senaristik olarak devam ettim. Aynı zamanda tiyatro ve dizilerde oyunculuk yapıyorum. Son Nefeste Doğmak romanım, yazmış olduğum son eserim. Toplumsal yozlaşmamızın anatomisini, son 100 yıldaki değişimimizi ana karakter üzerinden kaleme almış olduğum bu romanda toplumumuzun sosyolojik değişimini, kaleme aldım.

Medya.Berlin- Mustafa Sefa Bey, tanıtımınız için teşekkür ederim. Halkla İlişkiler ve Reklamcılık eğitimiyle başlayan yazarlık serüveninizin nasıl bir evrim geçirdiğini görmek ilginç. Ayrıca, romanınızın toplumsal yozlaşmamızın analizini içermesi, okurlarınıza derin bir düşünce sağlayacak gibi görünüyor. Bu konudaki düşüncelerinizi daha da derinleştirmek adına, kitabınızın ana karakterini nasıl şekillendirdiniz ve yazım sürecinizde hangi zorluklarla karşılaştınız?

Mustafa Sefa Güvenir- Ana karakterin inançı deiszm. Bundan dolayı motivasyonu ve dinamikleri  Çanakkale cephesi için zayıf kalmıştır. Romanın yazım sğreci  içerisinde bu tip bir insanı kaleme almak için empati kurmakta güçlük çektim. Çünkü kendim inançlıyımdır. Ayrıca Çanakkale'yi kaleme alırken karşılaşmış olduğum en büyük diğer zorluk ise bir yandan da çalışıyor olmam dı.Bildiğiniz üzere Türkiye'de roman yazmak para kazandırmıyor. Bir yandan romanı kaleme almak, diğer yandan çalışmak benim için güç bir süreçti. Yüz sene öncesinin Çanakkalesindeki askerleri kaleme almak da ayrı bir zorlu süreç ve araştırma gerektirdi.

Medya.Berlin-Mustafa Sefa Bey, ilginç bir süreçten geçmişsiniz. Ana karakterin deist olması ve bu inancın onun Çanakkale cephesindeki deneyimlerini nasıl etkilediğini anlatmanız, empati ve yaratıcılığınızı takdir edilesi kılıyor. Ayrıca, hem yazmak hem de çalışma dengesini sağlamak Türkiye'deki birçok yazar için tanıdık bir mücadele. Romanınızın tarihsel bağlamını anlamak ve yüz sene öncesine dair hassasiyetle yazmak, gerçekten büyük bir çaba ve özveri gerektirir. Bu zorlukları aşarken edindiğiniz deneyimler sizi nasıl etkiledi?

Mustafa Sefa Güvenir- En iyi okurlar, en iyi yazarlardır. Bununla ilgili kendinizi geliştirmeniz, aktaracağınız şeylerin doğru ve tarafsız olabilmesi, gerçekleri yansıtabilmesi adına çok önemli bir unsur. Bundan dolayıdır ki Çanakkale'yi okumuş olmama rağmen bir daha okur halde kendimi buldum ve ben de aslında yazma süreci içerisinde birçok yeni şey öğrendim Çanakkale hakkında. 

Medya.Berlin- Çok doğru bir perspektif, Mustafa Sefa Bey. Okuma sürecinizin, yazma yeteneğinizi geliştirmenize ve daha fazla derinlik kazanmanıza nasıl katkı sağladığını anlamak ilginç. Çanakkale'nin zengin tarihini yeni açılardan keşfetmek, yazma sürecinizi daha zengin ve anlamlı kılmış gibi görünüyor. Sizden aldığım bu içgörüler için ben teşekkür ederim. Romanınızın daha geniş kitlelere ulaşmasını ve başarılarınızın devamını diliyorum.