AB'de Filistin'e yardım krizi

AB içinde Filistin'e yapılan kalkınma yardımı konusunda üye devletler arasında kriz yaşandı. AB Komisyonu, finansal kalkınma yardımının askıya alındığını açıkladıktan sonra geri adım atarak, "Hamas faaliyetlerinin finanse edilmemesini sağlamak için politikasını gözden geçireceğini" belirtti

AB'de Filistin'e yardım krizi
Hamas'ın İsrail saldırısının ardından Brüksel'deki Avrupa Parlamentosu binalarının önünde İsrail bayrağı asıldı.

Avrupa Birliği içinde Filistin'e yapılan kalkınma yardımı konusunda üye devletler arasında kriz yaşandı.

AB Komisyonu, 691 milyon Euro’luk finansal kalkınma yardımının askıya alındığını açıkladıktan sonra geri adım atarak, "askıya alınmadığını, Hamas faaliyetlerini finanse etmemesini sağlamak için politikasını gözden geçireceğini" belirtti.

Bu geri adımda, özellikle dönem başkanı İspanya başta olmak üzere İrlanda ve Lüksemburg gibi ülkelerin itirazları etkili oldu. BM Genel Sekreteri Antonio Gutteres de AB Konsey Başkanı Charles Michel’e kaygılarını iletti.

Hamas'ın İsrail'e yönelik benzeri görülmeyen planla yaptığı kanlı saldırının ardından Avrupa Birliği bir kınama yayınladı ve İsrail’e destek verdi.

AB Dış İlişkiler Yüksek Temsilcisi Josep Borrell, Pazar günü yaptığı açıklamada, "AB, bu olaylar karşısında uluslararası hukuka uygun olarak, şiddet içeren ve ayrım gözetmeyen saldırılar karşısında kendini savunma hakkına sahip olan İsrail ile dayanışma içindedir" dedi.

AB üyesi devletler saldırıyı kınama konusunda birlik sergilemeyi ve ortak açıklama yapmayı başarsalar da, aynı birlik "Filistin devletine yapılan finansal yardımların askıya alınması" kararında sağlanamadı.

Josep Borrell Salı günü, saldırının ardından AB’nin bundan sonra nasıl ortak bir tutum alabileceğini belirlemek üzere AB dışişleri bakanlarını acil gündemle, "video konferans" yöntemiyle olağanüstü toplantıya çağırdı.

Ancak bu çağrıdan hemen önce AB komşuluk ve genişleme politikasından sorumlu Komiser Oliver Varhelyi, Pazartesi günü Filistinliler'e yönelik kalkınma yardımının askıya alındığını duyurdu.

Macar komiser sosyal medya hesabından, "İsrail'e ve halkına karşı uygulanan terör ve vahşetin boyutu karşısında hiçbir şey olmamış gibi davranamayız" mesajını paylaştı, tüm ödemelerin derhal durdurulduğunu duyurdu. Varhelyi’nin bu açıklamasından kısa süre önce haftalık toplantısını yapan AB üye devletlerin temsilcileri, toplantıda bu konunun gündeme alınmadığını belirterek, Komisyon’dan açıklama istedi.

Varhelyi-Borrell atışması

Üye ülkelerden gelen eleştiriler üzerine geri adım atan Komisyon, bir basın açıklaması yaparak, Oliver Varhelyi’nin açıklamasını reddetti ve yardımın askıya alınmasına tümüyle karşı çıktı. Komisyon Pazartesi akşamı yaptığı açıklamada, "Bu incelemenin amacı, hiçbir Avrupa fonunun herhangi bir terör örgütünün İsrail'e saldırı düzenlemesine izin vermemesini sağlamaktır" ifadesine yer verdi.

Komisyon, "Planlanmış bir ödeme olmadığı için ödemelerin askıya alınması da söz konusu olmayacak" dedi. Açıklamada, bu incelemeyi "mümkün olduğu kadar hızlı bir şekilde gerçekleştirecekleri ve gerekli diğer eylemleri üye devletler ve ortaklarıyla koordine edecekleri" de eklendi.

Böylece Komisyon, Varhelyi'yi reddetti ve yardımın askıya alınması fikrine temelden karşı çıkan Yüksek Temsilci Borrell'in çizgisine geldi.

Açıklamanın hemen ardından Josep Borrell, X hesabından, "Tüm Filistin halkını cezalandıran ödemelerin askıya alınması, AB'nin bölgedeki çıkarlarına zarar verir ve yalnızca teröristleri cesaretlendirir" mesajıyla bu geri adımı kutladı.

Avrupa Birliği'nin ardından İngiltere, ikili yardımların stratejik olarak gözden geçirileceğini duyurdu. Almanya ve Avusturya yardımlarını askıya almaya karar verirken, İtalya ve İrlanda gibi diğer ülkeler ise tam tersi yönde seçim yaptı. Fransa ise, "Filistin halkına doğrudan fayda sağlayan yardımın askıya alınmasının sakıncalı olduğunu" söyledi.

AB’de tarihi Filistin-İsrail bölünmesi

AB Komisyonu’nda yaşanan bu karmaşa, tarihsel olarak İsrail-Filistin çatışması konusunda zaten farklı pozisyonları savunan 27 AB başkentinde farklı tepkilere yol açtı.

İspanyol diplomasisinin başı Dışişleri Bakanı Jose Manuel Albares doğrudan Varhelyi'yi arayarak, "bu tek taraflı açıklamadan duydukları rahatsızlığı" dile getirdi.

İrlanda Dışişleri Bakanlığı, "bu tür tek taraflı bir kararın yasal dayanağının bulunmadığını" belirterek, açıkça "Askıya alma işlemini desteklemiyoruz" dedi. İrlanda'nın resmi olarak Komisyon'dan kararının yasallığını açıklamasını istediğini belirtti.

Lüksemburg Dışişleri Bakanı Jean Asselborn sert bir yorumda bulunarak, "Gazze'de 2 milyon insan yaşıyor. Onlar da Hamas'ın rehinesi. Bu yöntemlerle onları teröristlerin kollarına atıyoruz" dedi.

Guterres endişelerini iletti

Varhelyi’nin açıklamalarına tepki yalnızca AB sınırlarında kalmadı.

AFP'ye konuşan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan da, "Gazze'ye en büyük bağışçı biziz. Bu yardım gençler için önemli. Bu Hamas için bir para değil. Gazze halkı için" diye ekledi.

Bu girişimden endişe duyan Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri Antonio Guterres, Avrupa Konseyi Başkanı Charles Michel’i arayarak, endişelerini iletti. Charles Michel görüşmede, “bir finansal yardımın askıya alınması kararının ancak üye devletler tarafından, Konsey toplantısında alınabileceği” konusunda Gutteres’e güvence verdi.

Filistinliler'in en büyük mali destekçisi olan Avrupa Birliği'nin, başta eğitim ve sağlık olmak üzere projeleri finanse etmek için 2021-2024 yılları arasında yaklaşık 1,2 milyar Euro’luk bir bütçesi var.

Arzu Çakır