3 Haftada Berlin: Değişen Şehir, Değişmeyen Umut
Yıllar sonra Berlin’de uzun süre kalma fırsatı buldum. Bu kez şehri hem eski hatıralarımla hem de bugünün gerçekleriyle karşılaştırdım.
Birkaç yıldır yalnızca kısa süreliğine Berlin’e gelir, yaşlı anneme Türkiye yolculuğunda eşlik ederdim. Fakat bu defa uzun bir süre şehirde kaldım. Kadim dostum Mustafa Ekşi ile buluştuk. Onun devamlı kahvesini içtiği “Café Altenbraker”de sık sık oturup uzun sohbetler ettik. Mustafa Ekşi’nin gazetecilik birikiminden, Almanya ve Berlin yaşamına dair değerli bilgiler edindim.
Bu buluşmalar sayesinde birçok yeni, güzel insan tanıdım; hepsini gönülden selamlıyorum. Berlin’i her zaman takdir etmişimdir. Prusya ve birleşik Almanya’nın başkenti olmasıyla gelen zengin tarih ve kültürün yanında, düzenli yapısı ve parklarla dolu oluşu da şehre ayrı bir değer katıyor.
Fakat eski Berlin ile bugünkü Berlin arasında farklar var. Eskiden şehir daha neşeli ve hayat doluydu. Pandemi ve ekonomik zorlukların bu değişimde etkili olduğunu düşünüyorum. Altyapı çalışmalarının uzun sürmesi, sokak temizlik hizmetlerinin günlük yapılmaması dikkatimi çekti. Market fiyatları artmış, ancak görüştüğüm birçok kişi gelirlerinin aynı kaldığını, bu yüzden alım güçlerinin azaldığını söyledi.
Trafikte de değişim var. Otomobil yoğunluğu azalmış. Bisiklet yollarının genişlemesi ve park yerlerinin paralı hale gelmesi, bana otomobil sahiplerini cezalandırma gibi geldi. Öte yandan göçmen sayısında gözle görülür bir artış var. Caddeler rengârenk insanlar ile dolu. Ancak Ortadoğu ve Kuzey Afrika’dan gelenler bana biraz daha fazla göründü. Doğrusunu söylemek gerekirse, bu grubun Berlin kültürüne uyum sağlama ve katkı potansiyelini düşük görüyorum; tabii ki istisnalar var.
Berlin’de yaşayan soydaşlarımızın gözlemleri elbette daha fazla. Güzel bir gelişme olarak, gençlerimizin hizmet sektöründe daha çok yer almasını görmek sevindirici. Özellikle havalimanında onlarla karşılaşmak güven veriyor.
Temennim, tüm gençlerimizin çağın ve Almanya’nın ihtiyaçları doğrultusunda eğitimlerini tamamlayarak hem ailelerine hem topluma faydalı bireyler olmalarıdır. Dünya küçülse, mesafeler kısalsa da insan alıştığı yerden kolay kolay kopamıyor. Bu nedenle umudumuzu kaybetmeden, sabırla ve erdemli bir gençlik için mücadele etmeliyiz.
Berlin Belideye Binası
yazan:Oktay Tezel