Fransa’da muhalefetin “Göç Yasası” zaferi

Fransa’da tartışmaya yol açan Göç Yasa Tasarısı’nı Meclis’ten geçirmeye çalışan hükümet muhalefet duvarına çarptı. Senato’dan geçen Göç Yasa Tasarısı muhalefetin birleşerek “öncelikli ret önergesi”ne “evet” oyu vermesi sonucu Ulusal Meclis’ten geçemedi

Fransa’da muhalefetin “Göç Yasası” zaferi
Fransa’da tartışmaya yol açan Göç Yasa Tasarısı’nı Meclis’ten geçirmeye çalışan hükümet muhalefet duvarına çarptı. Senato’dan geçen Göç Yasa Tasarısı muhalefetin birleşerek “öncelikli ret önergesi”ne “evet” oyu vermesi sonucu Ulusal Meclis’ten geçemedi.

Fransız hükümeti, iktidarın en önemli reformlarından birisi olarak adlandırdığı Göç Yasa Tasarısı’nı Ulusal Meclis’ten geçiremedi. Senato’da değiştirilerek kabul edilen yasa tasarısının parlamentonun alt kanadı Ulusal Meclis’teki görüşmelerinde, “öncelikli ret önergesi” veren muhalefet, iktidara karşı ilk zaferini kazandı.

Aşırı sağdan radikal sola, muhalefetteki tüm gruplar farklı nedenlerle sert göçmen yasasına karşı verilen ret önergesine “evet” oyu verince, Elisabeth Borne hükümeti ağır bir yenilgiye uğradı.

Ulusal Meclis Genel Kurulu’ndaki oylamada solun göçmen haklarını zayıflattığı, sağın da Senato’da değiştirilen sert maddelerin korunmadığı gerekçesiyle karşı çıktığı Göç Yasa Tasarısı’nın görüşülmesi 265’e karşı 270 oyla reddedildi.

“Öncelikli ret önergesi” yalnızca 5 oy farkla kabul edilirken oylamaya 5 iktidar milletvekilinin katılmadığı tespit edildi.

Hükümet bütçesini ve emeklilik yasası gibi aylarca protesto edilen bir yasayı oylatmadan KHK ile geçiren hükümete karşı ilk parlamento zaferini kazanan muhalefet, oylama sonucunu ayakta alkışladı.

Muhalefet vekilleri İçişleri Bakanı Gerald Darmanin’ı istifaya çağırdı. Bakan Darmanin yasanın reddedilmesi üzerine Elysee Sarayı'n çıkarak Cumhurbaşkanı Macron'a istifasını sundu. Ancak istifanın Macron tarafından reddedildiği belirtildi.

İktidarın KHK planını engelleme taktiği

Yasanın kabul edilmesi için en kritik aşamaya geldiği Fransız Ulusal Meclisi’nde aşırı sağ RN, merkez sağ LR ve Sol grup NUPES, hükümetin, bundan önceki 20’yi aşkın yasayı geçirmek için kullandığı, Anayasa’nın “iktidara bir yasayı oylatmadan geçirme yetkisi veren maddesi 49/3’ü işletmesini engellemek için” öncelikli ret önergesi taktiğini izledi.

Bugüne kadar hiçbir yasaya karşı biraraya gelemeyen aşırı sağ ve radikal sol, farklı gerekçelerle de olsa, Göç Yasası’na karşı birleşmeyi başardı.

Yasaya Senato’da radikal değişikliklerle daha sert bir ton veren merkez sağ Cumhuriyetçiler de önergeye destek verince, hükümet, Genel Kurul’da 49/3 maddesini işletmeye fırsat dahi bulamadan tasarı reddedildi.

Senato’dan Meclis’e radikal değişim

Yasa tasarısının Senato’daki ilk görüşmeleri sırasında, sağ ve aşırı sağın işbirliği ile radikal değişiklikler yapılarak, “ihtiyaç olan sektörlerde yeni göçmen kotaları, göçmenlere bedava sağlık ve aile birleşimi ile Fransa’da doğan çocukların otomatik olarak vatandaşlığa hak kazanması” gibi mevcut yasayla göçmenlere tanınan temel haklar kaldırıldı.

Yasa tasarısının Senato’nun ardından 2 Kasım’da Ulusal Meclis’e gelmesiyle hükümet, komisyon aşamasında sağ partilerin yaptığı değişiklikleri yeniden düzenleyerek, metni eski haline getirdi.

Yasa tasarısı, yabancılardan gelen iltica taleplerini inceleme prosedürlerini hızlandırma, Fransa’da yasadışı çalışan işçilerin durumlarını resmileştirme, "tehlikeli" görülen yabancıların sınır dışı edilmesini kolaylaştırma ve mülteci statüsünü basitleştirmekle sınırlandırılmıştı.

Muhalefetin zaferi

Genel Kurul’daki oylamanın en büyük kaybedeni İçiçleri Bakanı Gerald Darmanin oldu.

Hükümete sağdan transfer olan ve yasaya hem sağ hem de solun istediği değişiklikleri koyarak Meclis’ten geçirme taktiğini izleyen Darmanin’ın taktiği yalnızca 5 oyla başarısız oldu.

Yasa hakkında verilen “öncelikli ret önergesinin” reddedilmesinin ardından ilk kez biraraya gelmeyi başaran tüm muhalefet partileri, Meclis kulisinde İçişleri Bakanı’nı istifaya davet etti.

Radikal sol La France Insoumise (LFI) lideri Jean-Luc Melenchon, “Darmanin küçük Macroncu grupları evcilleştirdi. Ama Millet Meclisi’ni değil. Bakanın ve yasasının sonu geldi gibi” mesajını paylaştı. LFI Grup Başkanı Mathilde Panot da, “İktidar derin bir krize girmiştir. Şimdi iktidardan gitme zamanı” dedi.

Sosyalist Parti Grup Başkanı Boris Vallaud, “Şu an Macron’un herkesi memnun edip herkesten oy almayı hedefleyen iki yüzlü ‘aynı anda’ politikasının sona erdiği andır. Fransızlar için önemli olan bir konuyu görüşme fırsatı kaçırılmıştır” diye konuştu.

Le Pen’den alternatif yasa önerisi

Aşırı sağ parti Ulusal Bütünleşme (RN) Grup lideri Marine Le Pen de Salı günü göç konusunda alternatif bir yasa önerisi sunacaklarını duyurdu.

Le Pen, “Bu yasanın reddedilmesi, Fransızlar’ı yeni bir göç dalgasından kurtardı. ‘Aynı anda’ politikası gerçek bir siyasi sahtekarlıktır. Parlamento bu iki yüzlülüğü çok güçlü bir dille geri çevirmiştir” dedi.

Yasanın reddedilmesinde belirleyici rol oynayan sağ grup Cumhuriyetçiler’in (LR) lideri Eric Ciotti, “Hükümet Senato’da yaptığımız değişiklikleri görmezden geldi. Gerçek zorluklara cevap veren bir metin istiyoruz, Senato metnini hiçbir ekleme yapmadan, değiştirmeden bütünüyle tartışmak ve kabul etmek istiyoruz. Göç sorunu yarım tedbirleri kaldıramayacak kadar büyük bir sorun” görüşünü dile getirdi.

Şimdi ne olacak?

Ulusal Meclis’in reddettiği yasa tasarısının geleceği hakkında hükümet karar verecek.

Önünde 3 seçenek bulunan hükümet, metnin Senato'ya sunulmasına devam etmeyi seçebilir. Bu durumda senatörlerin yeniden tartışacağı metin Senato’da kabul edilen sert versiyonu olacak.

İkinci bir senaryoya göre hükümet, kapalı kapılar ardında yapılacak bir tartışma sırasında Senato metni ile Meclis’in Hukuk Komisyonu tarafından Aralık ayında kabul edilen metin arasında bir uzlaşmaya varmak için 7 senatör ve 7 milletvekilinden oluşan ortak bir komiteyi acilen toplayabilir.

Son olarak, hükümet metnini geri çekebilir. Ancak bu kararın beş yıllık iktidarın yarısına gelen hükümet için ciddi sonuçları olacağından, bu yola zorunlu kalmadan başvurması beklenmiyor.

Arzu Çakır