Biden ve Xi APEC zirvesinde görüşecek: Gündemde ticaret, Tayvan, Kuzey Kore ve Ortadoğu var

Beyaz Saray, Başkan Biden ve Çin Cumhurbaşkanı Xi'nin gelecek hafta Asya-Pasifik Ekonomik İşbirliği zirvesi sırasında biraraya geleceğini açıkladı. Çin de Xi'nin Biden'ın daveti üzerine APEC'e katılacağını doğruladı. Biden ve Xi'nin yaklaşık bir yıl sonra yapacakları ilk görüşmede gündem yoğun

Biden ve Xi APEC zirvesinde görüşecek: Gündemde ticaret, Tayvan, Kuzey Kore ve Ortadoğu var
Beyaz Saray, Başkan Biden ve Çin Cumhurbaşkanı Xi'nin gelecek hafta San Francisco’da Asya-Pasifik Ekonomik İşbirliği zirvesi sırasında biraraya geleceğini açıkladı.

Başkan Joe Biden ve Çin Cumhurbaşkanı Xi Jinping, ticaret, Tayvan ve gergin ABD-Çin ilişkilerini ele almak üzere 15 Kasım Çarşamba günü ABD’nin Batı kıyısında San Francisco’da biraraya gelecek. Dünyanın en büyük iki ekonomisinin liderleri arasında yaklaşık bir yıldan sonra ilk olacak görüşme, Asya-Pasifik Ekonomik İşbirliği (APEC) zirvesi çerçevesinde yapılacak.

Beyaz Saray haftalardır Biden ve Xi'nin APEC zirvesi sırasında biraraya gelmesinin beklendiğini söylüyordu ancak görüşme planlamaları yarın başlayacak zirvenin hemen öncesine kadar sürdü.

Beyaz Saray Sözcüsü Karine Jean-Pierre yaptığı açıklamada, liderlerin "açık iletişim hatlarını korumanın süregelen önemini" ve "rekabeti sorumlu bir şekilde yönetmeye ve özellikle uluslararası toplumu etkileyen sınırötesi zorluklarda çıkarların örtüştüğü yerlerde birlikte çalışmaya nasıl devam edebileceklerini" görüşeceklerini söyledi.

Çin Dışişleri Bakanlığı da bugün yaptığı açıklamada Xi'nin Biden'ın daveti üzerine 14 Kasım’dan 17 Kasım'a kadar APEC'e katılacağını ve ABD-Çin zirvesinde yer alacağını bildirdi.

Beyaz Saray tarafından belirlenen temel kurallar çerçevesinde isimlerinin açıklanmaması koşuluyla önceden gazetecilere bilgi veren iki üst düzey Biden yönetimi yetkilisi, liderlerin San Francisco’nun yer aldığı Körfez Bölgesi’nde biraraya geleceğini söyledi ancak güvenlik endişeleri nedeniyle daha fazla ayrıntı vermedi. APEC zirvesi sırasında binlerce protestocunun San Francisco'ya akın etmesi bekleniyor.

ABD Maliye Bakanı Janet Yellen ve Çin Başbakan Yardımcısı He Lifeng'in de dün San Francisco'da biraraya gelmesi, iki ülke arasında son aylarda gerilimi azaltmayı amaçlayan bir dizi üst düzey görüşmenin sonuncusu oldu. Yellen ve He görüşmelere bugün de devam edecekler.

Biden-Xi görüşmesinden ne bekleniyor? Gündemde hangi konular var?

Biden-Xi görüşmesinin çok sayıda önemli açıklamayla sonuçlanması beklenmiyor; iki güç arasındaki farklılıkların bir zirvede çözülmeyeceği de kesin.

Görüşmeyle ilgili bilgi veren Amerikalı yetkililerden birine göre Biden bunun yerine "rekabeti yönetmeye, çatışma riskini önlemeye ve iletişim kanallarının açık olmasını sağlamaya" çalışıyor.

Yetkililer zirvenin, Xi'nin gençliğinde Komünist Parti liderliği döneminden bu yana San Francisco'ya yapacağı ilk ziyaret olacağına inandıklarını da söylediler.

Gündemde ise pek çok zor konu yer alıyor.

Zaten karmaşık olan ABD-Çin ilişkilerindeki farklılıklar geçtiğimiz yıl daha da keskinleşti. Pekin'in ileri teknolojiye yönelik yeni ABD ihracat kontrollerine karşı tepkisi, Biden'ın ABD üzerinde tespit edilen Çin casus balonunun düşürülmesi emrini vermesi ve Çin'in, bu yılın başlarında Tayvan lideri Tsai Ing-wen'in ABD'ye yaptığı ziyarete duyduğu öfke masada olması beklenen bu meselelerin başında geliyor.

Biden’ın ayrıca, Kuzey Kore'nin balistik füze denemelerini arttırması ve Pyongyang'ın Ukrayna'daki savaş için Rusya'ya mühimmat sağlaması nedeniyle, Çin'in Kuzey Kore üzerindeki etkisini kullanması konusunda Xi'yi ikna etmeye çalışması bekleniyor.

Demokrat Başkan'ın Xi'den ayrıca, Çin'in İran üzerinde artan nüfuzunu kullanarak Tahran'ın ya da vekillerinin İsrail-Hamas çatışmasının genişlemesine yol açabilecek eylemlerde bulunmaması gerektiğini açıkça belirtmesini istemesi bekleniyor.

Biden yönetimi, İran petrolünün büyük bir alıcısı olan Çinliler’in, Hamas'ın önemli bir destekçisi olan İran üzerinde önemli bir nüfuza sahip olduğuna inanıyor.

Biden ve Xi en son yaklaşık bir yıl önce Endonezya'nın Bali kentinde düzenlenen G20 zirvesi sırasında biraraya gelmişti. Yaklaşık üç saat süren görüşmede Biden, Çin'in Tayvan'a yönelik "zorlayıcı ve giderek saldırganlaşan eylemlerine" itirazını doğrudan iletmiş, ikili Rusya'nın Ukrayna'yı işgali ve başka konuları ele almıştı.

Xi: “Tayvan kırmızı çizgi”

Xi, "Tayvan sorununun Çin'in temel çıkarlarının tam merkezinde yer aldığını, Çin-ABD ilişkilerinin siyasi esasını oluşturduğunu ve Çin-ABD ilişkilerinde aşılmaması gereken ilk kırmızı çizgi olduğunu" vurgulamıştı.

Gelecek haftaki görüşme, Tayvan'ın Ocak ayında başkanlık seçimine gidecek olması ve ABD'nin de 2024’ün Kasım ayında kendi başkanlık seçimini yapacak olması nedeniyle, ABD-Çin ilişkilerinde potansiyel olarak inişli çıkışlı bir yıla hazırlandığı bir dönemde yapılacak.

Pekin, ABD'nin Tayvan'la resmi temasını, adanın on yıllardır süren fiili bağımsızlığını kalıcı hale getirmek için bir teşvik olarak görüyor. ABD liderleri ise bu adımı desteklemediklerini söylüyor; "Tek Çin" politikası kapsamında ABD, Pekin'i Çin hükümeti olarak tanıyor.

ABD’nin Tayvan ile diplomatik ilişkileri bulunmuyor ancak Taipei'nin Hint-Pasifik bölgesinde önemli bir ortak olduğunu savunuyor. Bir yetkili, Biden'ın ABD'nin statükoda hiçbir değişiklik istemediğini yeniden teyit etmeyi planladığını söyledi.

Seçime müdahale kaygısı

Senato İstihbarat Komisyonu’nda soruları yanıtlayan dezenformasyon uzmanları, Pekin'in ABD'yi hedef alabileceği, özellikle Çinli-Amerikalı seçmenlerin yoğun olduğu bölgelerde yerel düzeyde seçim sonuçlarını etkileyebilecek nifak tohumları ekebileceği uyarısında bulunuyor.

Bir yetkiliye göre Biden yönetimi Çinliler’e, 2024 seçimlerine yönelik herhangi bir eylem ya da müdahalenin "ABD tarafında son derece güçlü endişelere yol açacağını" açıkça ifade etmeye çalıştı.

Amerikalı yetkililer ayrıca Biden'ın, dönemin Temsilciler Meclisi Başkanı Nancy Pelosi'nin Ağustos 2022'de Tayvan'a yaptığı ziyaretin ardından, Pekin'in büyük ölçüde geri çektiği askeri iletişimi yeniden tesis etmeye kararlı olduğunu belirtti.

Güney Çin Denizi’ndeki gerilim artıyor

Tüm bunlar olurken, iki ülkenin gemi ve uçaklarının karıştığı güvensiz ya da provokatif karşılaşmaların sayısı da arttı.

ABD ordusu geçen ay, bir Çin savaş uçağının Güney Çin Denizi üzerinde bir Amerikan B-52 bombardıman uçağının 3 metre yakınından geçerek neredeyse bir kazaya neden olacağı bir video yayınladı.

Yine Ekim ayı başlarında ABD Savunma Bakanlığı (Pentagon), son iki yılda Çin uçakları tarafından ABD savaş uçaklarına yapılan 180'den fazla engellemenin bazılarının görüntülerini yayınladı. Amerikalı yetkililer, bu eğilimin endişe verici olduğunu söylüyor.

Pentagon askeri iletişim eksikliğinin "operasyonel bir olayın ya da yanlış hesaplamanın krize ya da çatışmaya dönüşme riskini arttırdığı" uyarısında bulundu.

Yetkililer ayrıca Biden'ın, Çin gemilerinin Güney Çin Denizi'ndeki tartışmalı bir kıyı şeridinde iki Filipin gemisini engelleyip çarpıştığı son olayın ardından ABD'nin Filipinler'e olan bağlılığının altını çizeceğini söyledi.

Filipinler ve Çin'in diğer komşuları, Pekin'in denizin neredeyse tamamı üzerindeki geniş kapsamlı hak iddialarına karşı direniyor.

Biden Ekim ayında "ABD’nin Filipinler'e olan savunma taahhüdü son derece sağlam" demişti.

Her iki taraf da toplantı için güvenliği dikkatle değerlendirdiği ve merakla beklenen görüşmelerin yerini kamuoyuna açıklamayı reddediyor.

Binlerce protestocu San Francisco’ya akın etmeye hazırlanıyor

İklim değişikliğinin neden olduğu yıkım, kurumsal uygulamalar, İsrail-Hamas savaşı ve daha birçok meseleyi protesto eden binlerce kişinin zirve sırasında San Francisco'ya akın etmesi bekleniyor.

San Francisco Emniyet Müdürü Bill Scott, günde birkaç protesto beklediklerini; ancak hangilerinin nerede ve ne zaman gerçekleşeceğini bilmediğini söyledi.

Scott, şehrin insanların barışçı bir şekilde harekete geçme hakkına saygı duyduğunu ancak mülke zarar verilmesine, şiddete ya da başka herhangi bir suça müsamaha göstermeyeceklerini vurguladı.