Alanlarında Lider İki İş Adamı Gündem Hakkında Önemli Açıklamalar Yaptılar

Alanlarında Lider İki İş Adamı Gündem Hakkında Önemli Açıklamalar Yaptılar

Berlin-

Berlin’in en ünlü restoranlarından Hasır Restoran'da, Purus Medical Academy sahibi Tarkan Baran, Hasır Restoranlar'ın sahibi Saim Aygün ve medya.berlin genel yayın yönetmeni Mustafa Ekşi, önemli konuları masaya yatırdılar. 

Toplantıda, Almanya gündeminde geniş yer bulan Rusya-Ukrayna savaşı, sağlık sektöründeki eleman sıkıntıları ve dönerin Alman mutfağı mı yoksa Türk mutfağı mı olduğu tartışmaları ele alındı.

Toplantının Gündem Maddeleri:

1. Rusya-Ukrayna Savaşı ve Almanya Üzerindeki Etkileri
   - Toplantının önemli gündem maddelerinden biri, Rusya-Ukrayna savaşının Almanya ve Türk toplumu üzerindeki etkileriydi. İş adamları ve akademisyenler, savaşın ekonomik ve sosyal yansımalarını değerlendirdi. Bu değerlendirmeler, özellikle enerji fiyatlarındaki artış ve tedarik zincirlerindeki aksamalara odaklandı.

2. Sağlık Sektöründeki Eleman Sıkıntıları
   - Purus Medical Academy’nin sahibi Tarkan Baran, sağlık sektöründeki eleman sıkıntılarına dikkat çekti. Baran, Almanya’da sağlık hizmetlerinin sürdürülebilirliği için daha fazla nitelikli sağlık personeline ihtiyaç olduğunu belirtti. Bu bağlamda, Türkiye’den sağlık personeli getirilmesinin nasıl kolaylaştırılabileceği konusunda fikir alışverişinde bulunuldu.

3. Döner Diplomasisi ve Mutfağı Tartışmaları
   - Son zamanlarda Cumhurbaşkanı Steinmeier’in döner diplomasisi ile gündeme gelen "Döner, Türk mutfağının mı yoksa Alman mutfağının mı bir parçasıdır?" tartışması da masaya yatırıldı. Hasır Restoranlar'ın sahibi Saim Aygün, dönerin her iki kültür için de önemli bir yer tuttuğunu belirterek, bu tür tartışmaların kültürel entegrasyonu güçlendirdiğini vurguladı.

Çifte Vatandaşlık Konusu

Toplantıda, Türk toplumunun çifte vatandaşlık konusunda daha fazla bilgilendirilmesi gerektiği konusunda ortak bir fikir birliğine varıldı. Çifte vatandaşlık konusunun, Türk toplumunun Almanya’daki entegrasyonu ve haklarının korunması açısından önemli olduğu vurgulandı. Bu konuda bilgilendirici toplantıların ve seminerlerin düzenlenmesi kararlaştırıldı.

Gelecek Toplantılar

Yuvarlak masa toplantılarının faydalı olduğu ve bu tür toplantıların devam ettirilmesi gerektiği konusunda hemfikir olundu. Gelecek toplantılarda, Türk toplumunun sorunları ve çözüm önerileri daha detaylı bir şekilde ele alınacak. İş adamları, akademisyenler ve medya temsilcileri, birlikte hareket ederek toplumsal fayda sağlama hedefinde birleşti.

Bu ilk toplantının ardından, benzer etkinliklerin düzenli olarak yapılması ve gündemdeki önemli konuların tartışılmaya devam edilmesi planlandı. Türk toplumunun Almanya’da daha güçlü bir şekilde temsil edilmesi ve haklarının korunması için ortak adımlar atılacak.

Berlin’de düzenlenen bu yuvarlak masa toplantısı, Türk toplumunun farklı kesimlerinden gelen temsilcilerin bir araya gelerek ortak sorunları ve çözüm önerilerini tartıştığı önemli bir platform oluşturdu. Toplantının sonuçları, Türk toplumunun Almanya’daki varlığını güçlendirmek ve toplumsal entegrasyonu sağlamak adına önemli adımlar atılacağını gösterdi. Bu tür etkinliklerin devamı, Türk-Alman ilişkilerinin daha da gelişmesine katkı sağlayacaktır.

Anıl Köroğlu’nun Akademik Ziyareti

Öte yandan toplantı bitiminde, Almanya ile Türkiye’deki arabuluculuk sisteminin karşılaştırılması kapsamında Berlin’de araştırma faaliyetinde bulunan Doç. Dr. Anıl Köroğlu çalışma hakkında sektör temsilcilerine bazı bilgiler verdi. Türkiye’de eğilimin dava şartı arabuluculuğun kapsamının genişletilmesi yönünde olduğunu; Almanya’da ise durumun tam tersi olduğunu belirten Köroğlu, bu durumun Türkiye bakımından değerlendirilmesi, zorunlu arabuluculuğun yaygınlaştırılmasının mahkemeye erişim hakkı yönünden tekrar ele alınmasını zorunlu kıldığını vurguldı. Öte yandan, genel çerçevede Almanya’da yaşayan Türklerin Türkiye’deki hukuki problemlerinin üzerinde duran Köroğlu, bu sorunların genellikle miras hukuku, şirketler hukuku ve kira hukuku noktalarında toplandığını belirten Köroğlu, bu konularda eğitim faaliyetinin gerçekleştirilmesinin önemi üzerinde durdu. Bu eğitimin, Almanya’da yaşayan Türklerin ilgili hukuki sorunlarda daha bilinçli olarak hareket etmesine katkıda bulunacağına işaret etti.