OECD Türkiye’nin büyüme ve enflasyon rakamlarını revize etti

Ekonomik Kalkınma ve İşbirliği Örgütü (OECD) Eylül ayı “Ekonomik Görünüm” ara raporunda, büyüme ve enflasyon tahminlerini revize etti. Buna göre, OECD küresel ekonomi için 2023 büyüme beklentisini yüzde 2,7’den yüzde 3’e yükseltti, 2024 tahminini ise yüzde 2,9’dan yüzde 2,7’ye indirdi

VOA TÜRKÇE VOA TÜRKÇE
Sep 19, 2023 - 21:00 Updated: Sep 20, 2023 - 12:25
0 35
OECD Türkiye’nin büyüme ve enflasyon rakamlarını revize etti
OECD Eylül ayı “Ekonomik Görünüm” ara raporunda, büyüme ve enflasyon tahminlerini revize etti.

PARİS — 

Ekonomik Kalkınma ve İşbirliği Örgütü (OECD) Eylül ayı “Ekonomik Görünüm” ara raporunda, büyüme ve enflasyon tahminlerini revize etti. Buna göre, OECD küresel ekonomi için 2023 büyüme beklentisini yüzde 2,7’den yüzde 3’e yükseltti, 2024 tahminini ise yüzde 2,9’dan yüzde 2,7’ye indirdi.

Örgüt, Türkiye'nin 2023 büyüme tahminini ise yüzde 4,3'e yükseltti, 2024 içinse yüzde 2,6’ya çekti. OECD ayrıca, Türkiye için yıl sonu enflasyonu yüzde 52,1 olarak tahmin etti.

Ekonomik Kalkınma ve İşbirliği Örgütü Türkiye'nin 2023 büyüme tahminini ise yüzde 4,3'e yükseltti.
Ekonomik Kalkınma ve İşbirliği Örgütü Türkiye'nin 2023 büyüme tahminini ise yüzde 4,3'e yükseltti.

Merkezi Paris’te bulunan OECD Eylül ayı ara raporunda, küresel ekonominin, 2023'ün ilk yarısında beklenenden daha dirençli olduğunu ancak büyüme beklentilerinin hala zayıf kaldığını vurguladı.

Para politikalarının etkilerinin kademeli olarak gerçekleşmesi ve Çin'de beklenenden daha zayıf toparlanma göz önüne alındığında, 2024 yılında küresel büyümenin 2023 yılına göre daha düşük olmasının beklendiğinin altını çizdi.

Risklerin ağırlıklı olarak aşağı yönlü olmaya devam ettiği belirtilen raporda, enerji ve gıda piyasalarında hala aksaklıklar yaşanabileceği, enflasyonun da bir kez daha "beklenenden daha kalıcı" olabileceği de tespit edildi.

Türkiye beklentilerinde revizyon

OECD, Türkiye için 2023 büyüme beklentisini yükseltirken, 2024 beklentisini ise aşağı doğru revize etti. Buna göre Türkiye’nin büyüme tahminini, 2023’de yüzde 3,6’dan yüzde 4,3’e yükseltti. Ancak, 2024 yılı için bu rakamı yüzde 3,7’den yüzde 2,6’ya çekti.

Türkiye’nin enflasyon beklentilerinde önemli bir revizyona giden OECD, 2023 yılı için yüzde 44,8 olarak öngördüğü enflasyon beklentilerini yüzde 52,1’e çıkardı; 2024 yılı için ortalama enflasyon tahminini ise yüzde 40,8’den yüzde 39,2’ye çekti.

ABD daha fazla, Euro Bölgesi daha az büyüyecek

Ekonomik İşbirliği ve Kalkınma Örgütü (OECD), yüksek enflasyona rağmen küresel büyüme tahminlerini hafif yukarı yönlü revize etti.

OECD, küresel ekonomiyi ağırlaştıran riskler arasında, enflasyonun beklenenden daha inatçı çıkmasının ve para politikalarının sıkılaştırılmasının 2024'te de büyümeyi olumsuz etkilemeye devam edeceği ve büyümenin önümüzdeki yıl yüzde 2,7 ile sınırlı kalmasını öngörüyor.

Örgüt, küresel ekonomi için 2023 büyüme beklentisini yüzde 2,7’den yüzde 3’e yükseltti, 2024 tahminini ise yüzde 2,9’dan yüzde 2,7’ye indirdi. Geçtiğimiz yıl, 2022’de bu rakam yüzde 3,3 oranında gerçekleşmişti.

OECD tarafından yayınlanan rakamlara göre, bu oran 2023'te yüzde 3 seviyesinde kalacak. 2024 yılı içinse, yüzde 2,7 ile daha da düşük bir büyüme bekleniyor.

Ana coğrafi bölgelere göre ve cari yıl için, Çin ve Euro bölgesinin gayri safi yurtiçi hasılasındaki (GSYİH) artışlar aşağı yönlü revize edilirken, OECD ABD, Rusya veya Japonya için daha iyimser tahminlerde bulundu.

Örgüt ABD için 2023 büyüme beklentisini yüzde 1,6’dan yüzde 2,2’ye yükseltti. Euro Bölgesi içinse, 2023 yılı büyüme beklentisini binde 9’dan binde 6’ya indirdi.

Küresel yavaşlamaya, "iş dünyası ve tüketici güvenindeki düşüş ve Çin'deki toparlanmanın yavaş gitmesi" gerekçe gösterilirken, enflasyonu düşürmek için Merkez Bankaları tarafından uygulanan "para politikası sıkılaştırmasının" etkisi giderek daha görünür hale geliyor.

OECD baş ekonomisti Clare Lombardelli, raporu sunarken, "Enflasyonun devam etmesi endişe verici. Enerji ve gıda hariç bu oran, ABD'de yüzde 4'ün, Euro Bölgesi'nde ise yüzde 5,5'in üzerinde yüksek seviyelerde kalıyor. Sıkışık iş piyasasında artan ücretlerin ve 2022'de enerji fiyatlarındaki yükselişin etkisi altında bu durum şimdi hizmetlere de yansıyor. Çok sayıda jeopolitik gelişme var. Enflasyonla mücadele henüz bitmedi ve kazanmaktan çok uzaktayız" dedi.

"Faiz arttırımına devam" önerisi

Karadeniz'deki tahıl anlaşmasının yakın zamanda askıya alınması gibi belirsizlikler de fiyat oynaklığını arttırıyor. Bu nedenle OECD, Japonya hariç birçok gelişmiş ekonomide “enflasyonist baskıların azaldığına dair açık işaretler” ortaya çıkana kadar para politikasının sıkılaştırılmasını savunuyor.

ABD Merkez Bankası (FED), Mart 2022'den bu yana kilit faiz oranlarını on bir kez sıfırdan yüzde 5,25'in üzerine çıkarırken; Avrupa Merkez Bankası (ECB) da Eylül ortasında faiz oranını yüzde 4'e yükselterek, faiz arttırımını tek paranın kuruluşundan bu yana en yüksek seviyeye ulaştırdı.

Fiyatların yükselmediği tek sektör ise, kredi maliyetlerindeki artışın, Kuzey Amerika ve Avrupa’da konut talebini yavaşlatmasıyla ağır darbe vurduğu gayrimenkul sektörü.

OECD, Güney Kore, Almanya ve İngiltere gibi birçok G20 ülkesinde “gayrimenkul fiyatlarında önemli bir düşüş” yaşandığına dikkat çekerken, Avustralya, Kanada ve ABD gibi bazı ülkelerde yeniden yükselmeye başlayan “fiyatlar” üzerinde, son zamanlarda yaşanan temkinli bir istikrarın altını çiziyor.

Clare Lombardelli, "2008-2009 krizinin ardından emlak krizinin finans sektörüne yayılmasını önlemek için uygulamaya konan sağlam kurallar sayesinde, fiyatlardaki düşüşün bir mali krizi tetiklemesini beklemiyoruz" diyor.

Çin endişesi

Emlak sektöründe Çin'deki gelişmeler ise alarm veriyor. OECD, özellikle de "yüksek borçlu gayrimenkul geliştiricileri için temerrüt riskinin" endişe verici olduğunu not ediyor. Örgüt, ülke için büyüme tahminlerini 2023 ve 2024'te yüzde 5,1 ve yüzde 4,6'ya (Haziran ayı öngörüsü yüzde 5,4 ve ve 5,1’ti) aşağıya doğru revize etti.

Clare Lombardelli, "Çin'in küresel büyüme, ticaret ve finansal piyasalar açısından önemi göz önüne alındığında bu yavaşlama endişe verici" diyor. Ancak Pekin'in Eylül ayında yayınladığı son göstergeler, endüstriyel üretim ve tüketimde hafif bir toparlanma olduğunu gösteriyor.

Çin'in durumu, OECD'ye göre yıl sonundaki "iyi sürprizler" arasında yer alan Brezilya, Hindistan veya Güney Afrika gibi diğer gelişmekte olan ekonomilerle tezat oluşturuyor.

Avrupa ekonomisi de daralıyor

Eylül ayının başında Avrupa Birliği, Ukrayna'daki savaşa bağlı belirsizlikler ve para politikasının sıkılaştırılmasını gerekçe göstererek büyüme tahminlerini 2023 için binde 8'e ve 2024 için yüzde 1,3'e revize ederken, OECD de AB Komisyonu’nun bu eğilimi doğruluyor ve AB’de Almanya'daki binde 2'lik resesyon da dahil olmak üzere, 2023'te yalnızca binde 6 artış öngörülüyor.



Arzu Çakır

Tags: