Hayatı Kim İçin Yaşıyoruz?

Hayatı Kim İçin Yaşıyoruz?

Geçenlerde okuduğum bir kitapta şöyle bir soru ile karşılaştım.

“Bugün ölüm ilanını yazman gerekseydi, seninle ve hayatınla ilgili neler anlatmasını, nasıl bir hayatı tanımlamasını isterdin?

Bu soru beni çok etkiledi, uzun uzun düşünmeme yol açtı ve benim de aklıma şu sorular geldi.

  • Yaşadığımız hayatın ne kadarını kendimiz için yaşıyoruz?

  • Hayatımız bize ait ama kendimiz için mi yaşıyoruz?

  • Kendimiz için yaşamıyorsak kimin için yaşıyoruz?

  • Hayatı başkaları için yaşamak doğru mu?

 İnsanın gerçekten kendisi olduğu zaman ilk doğduğu andır. Daha sonrasında toplum kuralları, örf, adet, gelenek, görenek, mahalle baskısı, aile kuralları, yaşananlar, korkular vs. gibi dış etmenlerle beslenir ve şekil alırız. Dış etmenlere bir de evlilik, çocuk, iş gibi sorumluluklar eklendiğinde bir bakmışız ki zaman geçmiş ve kendimiz için hiçbir şey yapamamışız. Bu duyguya kapıldığımız anda ise, huzursuzlanmaya başlar ve sorunun çözümü için maddesel yollara başvururuz. Alışveriş yaparız, fiziksel görünümümüzde değişiklikler yaparız, kıyafetlerimizi değiştiririz hatta daha da ileri boyutlarda evimizi, arabamızı, işimizi bile değiştiririz ama bu çözümlerin hepsi geçici mutluluk verir ve bir süre sonra aynı huzursuzluklar yeniden başlar. Çünkü cevap dışarıda değil içeridedir.

 Ancak içerideki sorunu çözmek kolay değildir. Çünkü içeriye girip bakma cesareti göstermek demek, kendimizle yüzleşmemiz, kendimizi keşfetmemiz demektir. Hayatını kendi doğrularına göre yaşamak isteyen insan öncelikle kendini keşfetmeli ve nasıl yaşamak istediğinin tam olarak farkına varmalıdır. Kendini keşfettikten sonra da istediği hayatı yaşamak için gerekli cesareti göstermelidir.

Kendimizi keşfetmemizin en önemli adımı ise, başkaları ile ilişkilerimizde en çok hangi konuda şikayet ediyorsak o konuya dönüp bir bakmamızdır. Örneğin, herkesin her işine ben koşturuyorum bunu yapmak için kendimden fedakarlık ediyorum ama kimse benim en ufak bir ihtiyacım için zaman ayıramıyor gibi serzenişleri mutlaka kendimizden ya da çevremizden duymuşuzdur. Aslında bu serzenişlerin sebebi; başkalarının bize zaman ayıramaması değil, bizim kendimize zaman ayırmamamızdan kaynaklanmaktadır. Başkaları için kendimizden, kendi isteklerimizden vazgeçmemizdir.

“Dur bir dakika ve düşün. Ruh sağlığın, işinden, kilondan, toplumun, ailenin beklentilerinden ve diğerlerinin senin hakkında ne düşündüğünden daha önemli. Bazen bu kadar çok şeyi başarmaya ve halletmeye çalışırken insan kendini kaybedebiliyor.”

                                                                                                                      Dr.Ofa

 Kendi isteklerimizden vazgeçmemek, kendimize zaman ayırmak sanılanın aksine çok kolaydır. Önemli olan bunun için kararlı olmamız ve adım atmamızdır.

Kendimize zaman ayırmak için neler yapabiliriz?

  • Öncelikle sürenin hiçbir önemi yoktur. Önemli olan azar azar da olsa başlamaktan geçer. Sadece kendimiz için 5 dk bile ayırmak, hiç ayırmamaktan iyidir.

  • Yapmış olduğumuz planlarımıza her zaman eşimizi, çocuğumuzu ya da çevremizde olan herhangi birini dahil etmek zorunda değiliz. Herkesin yalnız kalmaya ihtiyacı olduğunu unutmayıp, yalnız da bir şeyler yapılabileceğini  unutmamalıyız. Tek başına sinemaya gitmek, tek başına alışveriş yapmak, tek başına bir cafede oturmanın da ayrı bir zevki vardır.

  • Kendimizle baş başa kalabileceğimiz en güzel aktivitelerden ikisi kitap okumak, müzik dinlemektir. Bunların gücünden faydalanmayı unutmamalıyız.

  • Tek başımıza zevk aldığımız hobiler edinmek, o hobilerin kurslarına katılmak, kendimize zaman ayırmak için en ideal yollardandır.

  • Günümüzü özellikle de hafta sonlarımıza uykuya yedirmemek, herkesten önce kalkıp zevk aldığımız şeyleri yapmak kendimize zaman ayırmak için güzel bir yöntemdir.

  • Kendimize zaman ayırmanın bir diğer önemli yolu ise, tüm sorumlulukları üzerimize almamaktır. Unutmayın ki hiç kimse süper kahraman değildir. Dolayısıyla yaşadığımız kişilerle (eş, arkadaş, kardeş vs.) sorumlulukları paylaşmak bize vakit kalmasını sağlar.

 

Tam da şimdi, yeni bir yıla girerken, kendimiz için neler yapacağımızı planlamanın tam zamanı değil mi? Nefes aldığımız sürece, kendimiz için yapacak çok şeyimiz var. O halde niye zaman kaybedelim.

2024 yılı;

Bol bol kitap okuduğumuz,

Sağlıklı beslenip, spor yaptığımız,

Bizi yoran şeylerden uzaklaşıp sadeleştiğimiz,

Gezip, keşfettiğimiz,

Bol bol müzik dinlediğimiz, bol bol film izlediğimiz,

Çokça güldüğümüz sağlıklı, mutlu, huzur dolu bir yıl olsun.

Herkese iyi yıllar…