CHP Berlin’de Unutulmayan Dönem

CHP Berlin’de Unutulmayan Dönem: Kenan Kolat ve Örnek Medya İlişkileri

CHP Berlin’de Unutulmayan Dönem

Almanya’daki Türk toplumu açısından basın ile siyaset arasında kurulan sağlıklı ilişkiler, yalnızca haberleşme değil, aynı zamanda kamusal sorumluluğun gereği olarak görülmeli. Bu noktada, CHP Berlin eski başkanı Kenan Kolat’ın görev süresi boyunca Türk medyasıyla kurduğu ilişki; yalnızca bir iletişim başarısı değil, aynı zamanda yerel demokratik kültür adına önemli bir kazanım olarak öne çıkıyor.

Kenan Kolat döneminde CHP Berlin, yerel Türk basınıyla kurduğu yapıcı ve şeffaf ilişki sayesinde kamuoyunu sürekli ve doğru biçimde bilgilendirdi. Medya temsilcileri, sadece davet edilen törenlere değil, karar alma süreçlerine de yakın tutuldu; böylece basın, siyasi gelişmeleri dışarıdan izleyen değil, toplumsal hafızayı oluşturan bir aktör haline geldi.

İlgili Arşiv Haber
Almanya’da Seçim Sonuçları: Siyasi Denge Değişiyor

Bu açık iletişim modeli, 2023 seçim sürecine de olumlu yansıdı. Kolat’ın önderliğinde geliştirilen medya stratejisi sayesinde, CHP Berlin’in faaliyetleri doğru biçimde kamuoyuna yansıtıldı; seçmenle kurulan bağ güçlendi ve bu durum sandığa da yansıdı. O dönem CHP Berlin’in gösterdiği performansta, yalnızca saha çalışması değil, basınla kurulan güvenin de büyük payı vardı.

Kenan Kolat’ın yaklaşımı, özellikle Almanya’daki tüm dernek başkanları için örnek teşkil edecek nitelikteydi. Basınla kurduğu saygılı, erişilebilir ve karşılıklı güvene dayalı ilişki; derneklerin görünürlüğü ve itibarı açısından son derece öğretici bir model sundu. Ancak ne yazık ki bu iletişim çizgisi, Kolat sonrası yönetim tarafından sürdürülemedi.

Yeni yönetimin, medya ile olan mesafeli ve içine kapanık tavrı, geçmişte kazanılmış bu diyaloğu zayıflattı. Şeffaflık yerini sessizliğe, etkileşim yerini seçici iletişime bıraktı. Oysa medya ile güçlü temas kurmak, sadece tanıtım değil, aynı zamanda kamu sorumluluğu anlamına gelir.

İlgili Arşiv Video

Kenan Kolat’ın döneminde inşa edilen bu iletişim anlayışı, basınla nasıl sağlıklı ve karşılıklı saygıya dayalı bir ilişki kurulabileceğinin canlı kanıtıydı. Bugün bu örneği yalnızca anmakla yetinmemeli; tüm dernek ve toplumsal yapıların bu yaklaşımdan ilham alması sağlanmalıdır. Çünkü sürdürülebilir temsilin yolu, güçlü ve ilkeli medya ilişkilerinden geçer.

İlgili Arşiv Video