Alman Otomotiv Sanayisi İçin Kritik Çağrı

Bundesrat’tan Alman Otomotiv Sanayisi İçin Kritik Çağrı: Verbrenner-Aus ve CO2 Flottengrenzwerte Gözden Geçirilmeli

Alman Otomotiv Sanayisi İçin Kritik Çağrı
Foto: Mustafa Ekşi

Berlin, 20 Aralık 2024 – Almanya’nın otomotiv sektörü için hayati öneme sahip bir karar, Saarland eyaletinin girişimiyle bugün Bundesrat tarafından alınan bir kararla gündeme taşındı. Karar, Avrupa Birliği’nin 2035 itibarıyla içten yanmalı motorlu araçların yasaklanması ve CO2 filoları için sınır değerlerinin sertleştirilmesine yönelik düzenlemelerin yeniden gözden geçirilmesini talep ediyor.

Otomotiv Sektörünün Almanya İçin Kritik Önemi

Kararda, Almanya’nın en büyük sanayi kolu olan otomotiv ve yan sanayi sektörünün, ülke genelinde 770.000 kişiye istihdam sağladığı ve bu nedenle ekonominin temel taşlarından biri olduğu vurgulandı. Otomotiv sektörünün dönüşüm sürecinin, Almanya’nın küresel pazardaki rekabet gücünü ve istihdamını koruyacak şekilde planlanması gerektiği ifade edildi.

Dönüşüm süreci, iş gücü kayıplarına ve pazar payı düşüşlerine neden olmamalı,” denildi.

2035 Yasakları 2025’te Gözden Geçirilmeli

Avrupa Birliği’nin 2035 yılından itibaren dizel ve benzinli araçların satışını yasaklama planına ilişkin düzenlemelerin 2026’da gözden geçirilmesi öngörülüyordu. Ancak Bundesrat, bu sürecin 2025’e çekilmesini talep etti. Böylece, sektörün adaptasyon sürecinin daha sağlıklı yönetilebileceği ifade edildi.

CO2 Flottengrenzwerte İçin Ceza Muafiyeti Talebi

Alman eyaletleri, CO2 flotta sınırlarının 2025 itibarıyla daha da düşürülmesine yönelik planların, halihazırda zorluklarla karşı karşıya olan Avrupa ve Alman otomotiv sanayisine ağır bir yük getireceği uyarısında bulundu. Bu bağlamda, sektöre yönelik olası cezai yaptırımların 2025 yılı boyunca askıya alınması çağrısında bulunuldu.

Kararda, ceza muafiyetinin, sektörün mevcut krizden daha güçlü çıkmasına yardımcı olacağı belirtildi.

Bu öneriler, karar metni ile birlikte Federal Hükümet’e iletilecek. Ancak hükümetin taleplerle ne zaman ve nasıl ilgileneceğine dair net bir takvim bulunmuyor.

Bu kritik adım, Almanya’nın otomotiv sektörünün gelecekteki rekabetçiliği ve istihdamı için belirleyici olacak bir dönüm noktası olarak görülüyor.