Alman Dışişleri Bakanı uçak arızası nedeniyle gezisini kesmek zorunda kaldı

Almanya Dışişleri Bakanı Annalena Baerbock, Avustralya, Yeni Zelanda ve Fiji’ye yapacağı resmi ziyareti keserek Almanya’ya geri dönme kararı aldı.

Baerbock ve beraberindeki heyeti taşıyan hükümet uçağı, teknik bir arıza nedeniyle dün Birleşik Arap Emirlikleri’nin başkenti Abu Dabi’ye iniş yapmak ve yolculuğa ara vermek zorunda kalmıştı.

Gece saatlerinde ikinci kez kalkış denemesi yapan uçaktaki teknik arızanın tekrarlaması sonrasında, uçağın tekrardan Abu Dabi Havalimanı’na geri döndüğü ve bakanın seyahatinin iptal edildiği duyuruldu.

Bir Dışişleri Bakanlığı sözcüsü, "Tüm kontrolleri yaptık ve gezinin devamını planladık; ancak ne yazık ki uçağının arızalanmasından sonra yaşanılan durum mevcut olan seçeneklerle gezinin lojistik olarak gerçekleştirikmesinin artık mümkün olmadığını saptadık" dedi.

Bakan Baerbock ise eski adıyla Twitter olan sosyal medya platformu X‘te yaptığı paylaşımda, "Her şeyi denedik: maalesef Hint-Pasifik gezime arızalı uçak nedeniyle devam etmek lojistik olarak mümkün değil. Bu can sıkıcıdan da öte bir durum" şeklinde görüş belirtti.

Bakanlık kaynakları, Bakan Baerbock’un Almanya’dan gelecek bir başka hükümet uçağı ile gün içinde Berlin’e geri döneceğini söyledi.

Alman hükümetinin en büyük uçaklarından biri olan Airbus 340-300 tipi uçağın arka kapaklarından birinde teknik arıza yaşandığı, Abu Dabi’ye güvenlik içinde inebilmesi için uçak yakıtı olarak kullanılan kerosenin 80 tonunu havada boşaltmak zorunda kaldığı haber verilmişti.

Dün gelen haberlerde, uçağın tamiri için yedek parça gerektiği, tamirin gerçekleşememesi durumunda Baerbock ve delegasyonun tarifeli uçakla Avustralya’ya gitmesinin öngörüldüğü de açıklanmıştı.

Hükümet uçaklarında sıklıkla sorun yaşanıyor

Annalena Baerbock’un resmi gezi planlarını altüst eden olay Almanya’nın resmi hükümet uçak filosunda yaşanan skandallar zincirinin yeni bir halkası.

Baerbock’un seyahat ettiği hükumet uçağı, geçen mayıs ayında da lastik arızası nedeniyle Katar’ın başkenti Doha’ya zorunlu iniş yapmıştı.
Uçakta bulunan Baerbock arıza yüzünden 20 saat gecikmeli yola çıkabilmişti.

Almanya'nın ilk başbakanı olan Konrad Adenauer'in adını taşıyan aynı uçak, Kasım 2018'de de dönemin Başbakanı Angela Merkel döneminde, Berlin’den havalandıktan sonra havada arızalanmış, Köln Havalimanı’na acil iniş yapmak zorunda kalan uçakta bulunan Merkel Arjantin’in başkenti Buenos Aires’de düzenlenen G20 zirvesinin açılışına katılamamıştı. Merkel, tarifeli bir uçak ile Buenos Aires’e uçmak zorunda kalmıştı.

Almanya Cumhurbaşkanı Frank-Walter Steinmeier de, 2019 Şubat‘ında "Theodor Heuss" adlı bir başka hükümet uçağının arızalanması sonucu üç saat Etiyopya’da beklemek zorunda kalmıştı. Uçakta basınç sorunu tespit edilmişti.

Gene 2019 senesinde, dönemin Federal Dışişleri Bakanı Heiko Maas BM Barış Gücü’nde görevli Alman askerlerini ziyaret etmek için Mali’de, hükümete ait A319 tipi uçağın hidroliğinde çıkan arıza nedeniyle uçamayınca ülkenin başkenti Bomoko’da gecelemek zorunda kalmıştı.

Dönemin Maliye Bakanı Olaf Scholz ise, 2020‘de Endonezya’ya, Kalkınma Bakanı Gerd Müller de Zambiya’ya yaptıkları resmi ziyaretler sonrasında, bozulan uçaklarının mağduru olarak, iki gün mahsur kaldılar.

"Almanya’nın imajı zedeleniyor"

Berlin’de siyasi kulislerde yapılan yorumlarda, uçakların sıklıkla arızalanmasının hükümet üyelerinin çalışmalarını olumsuz etkilediği, ayrıca Almanya’nın uluslararası prestijini zedelediği belirtiliyor. Ancak sorun sadece hükümet filosu ile sınırlı değil.

Alman ordusunun envanterinde bulunan uçak ve helikopterin çoğunun görev yapamaz durumda olduğu şeklinde raporlar gündemden düşmüyor. Almanya'nın yurt dışı misyonlarda vazgeçilmez unsuru olan Tiger tipi 53 savaş helikopterinin sadece 36'sının kullanılabilir durumda olduğu açıklanmıştı.

Hava Kuvvetleri'ne ait 93 Tornado savaş uçağından 57'sinin kullanılabilir, 31 adet A400M nakliye uçağından da sadece 19'unun kullanılabilir durumda olduğu duyurulmuştu.

Başbakan Olaf Scholz, Rusya'nın Ukrayna'yı işgal etmesinden kısa süre sonra, silahlı kuvvetlerin modernizasyonu için 100 milyar Euroluk bir ek ödenek ayrılacağını açıkladı. Bu karar Scholz tarafından bir "milat" ilan edilmiş, ülkenin dış politikasında ve askerî stratejisinde bir dönüm noktası olarak yorumlanmıştı.

Savunma Bakanı Boris Pistorius ise bundan kıse bir süre önce, öngürülen ek bütçenin ordunun ihtiyaçlarını karşılamaya yetmeyeceğini dile getirerek bakanlık bütçesinin daha da arttırılması talebinde bulundu.