Fransa, Mali ve Burkina Faso'nun ardından şimdi de Nijer’den neden çekiliyor?

Fransa’nın Nijer Büyükelçisi Sylvain Itte'yi geri çağırmayı birkaç hafta boyunca reddeden Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron, sonunda bu duruma daha fazla devam edilemeyeceğine karar verdi ve Fransa’nın Nijer’den tamamen çekileceğini açıkladı

Fransa, Mali ve Burkina Faso'nun ardından şimdi de Nijer’den neden çekiliyor?
28 Ağustos 2023 - Nijer Ulusal Polisi'nin devriye aracı, Nijer’in başkenti Niamey'deki Fransa Büyükelçiliği’nin önünden geçiyor.

Fransa, 26 Temmuz’da darbe ile iktidara gelen Nijer rejiminin talebi üzerine, yaşanan 2 aylık bilek güreşinin ardından, Fransız Büyükelçisi ve askerlerinin Nijer’i terkedeceğini açıkladı.

Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron, büyükelçi Sylvain İtte’nin önümüzdeki bir kaç saat içinde, Fransız ordusunun da aşamalı olarak yıl sonuna kadar Nijer’den çekileceğini duyurdu.

Macron’un duyurusunun hemen ardından açıklama yapan cunta rejimi, karardan ‘memnuniyet duyduklarını’ açıkladı. Binlerce Nijerli, Fransız askeri üssünün yakınında sevinç gösterileri düzenledi.

Böylece Fransa, Mali ve Burkina Faso’nun ardından, Sahra bölgesindeki Nijer’den de geri çekiliyor. Fransa’nın bölgede geriye yalnızca Çad’da 1000 askerlik bir gücü kalıyor.

Fransa’nın Nijer Büyükelçisi Sylvain Itte'yi geri çağırmayı birkaç hafta boyunca reddeden Emmanuel Macron, sonunda bu duruma daha fazla devam edilemeyeceğine karar verdi. Macron, TF1 ve France 2 televizyonlarına, Elysee Sarayı’ndan canlı olarak verdiği ve 10 milyon 500 bin kişinin izlediği söyleşide, aylardır beklenen Nijer kararını açıkladı.

Fransa Cumhurbaşkanı, televizyon ekranlarından, sonunda Fransa’nın Nijer’den tamamen çekileceğini açıkladı. Macron, kararı “Önümüzdeki saatlerde, büyükelçimiz ve çok sayıda diplomat Fransa’ya dönüyor. Askerlerimizin dönüşünü zaman içinde organize edeceğiz” sözleriyle bildirdi.

Macron, daha önce, 15 Eylül’de, “Büyükelçimiz içeride rehin kalmış durumda. Yiyecek dahi ulaştıramıyoruz. Fransa çekilmeyecek ve devrilen Cumhurbaşkanı Bazoum’a desteğimiz sürüyor” derken, yaklaşık 10 gün sonra, ekranların karşısına geçerek Fransa'nın hem diplomatik hem de askeri varlığının sona erdiğini açıkladı.

“Nijer'le askeri işbirliğimize son veriyoruz” diyen Macron, Nijer’de bulunan 1500 kadar askerin önümüzdeki haftalar ve aylar boyunca “yıl sonuna kadar” tamamen çekileceğini ifade etti.

Nijer’de sevinç gösterileri

Macron’un açıklamaları zafer ve sevinç çığlıklarıyla karşılandı. Açıklamanın hemen ardından, Fransız askerlerinin bulunduğu ana askeri üsse giden yol üzerindeki Escadrille kavşağında binlerce kişi toplanarak, sevinç gösterileri düzenledi.

Macron’un açıklamalarına, Nijer’deki yeni yönetimden de derhal yanıt geldi. Temmuz sonunda darbeyle iktidara gelen askeri rejim, ulusal televizyondan yaptığı açıklamada, “Fransa’nın aldığı karardan memnuniyet duyuyoruz. Bu Pazar, Nijer'in egemenliğine yönelik yeni adımı kutluyoruz. Fransa büyükelçisinin yanı sıra, Fransız birlikleri de yıl sonuna kadar Nijer topraklarından ayrılacak. Bu, Nijer’in kararlılığına ve iradesine tanıklık eden tarihi bir an” dedi.

Fransa neden şimdi çekiliyor?

Nijer yönetimi, Fransa’nın kalmakta ısrar eden politikası karşısında geri adım atmayarak, adım adım Paris’i bu kararı almaya itti.

Nijer Anavatanını Koruma Ulusal Konseyi'nin (CNSP) lideri General Abdurrahmani Tiani liderliğindeki cunta, iktidara geldiğinden beri Paris ile Niamey arasındaki savunma işbirliği anlaşmalarını tanımadıklarını ve Fransız askerlerinin derhal ülkeyi terk etmesini istediklerini açıkladı. Fransız kuvvetlerinin Nijer'de “yasadışı” olarak bulunduğunu dile getirildi.

Fransa Cumhurbaşkanı Macron, buna karşılık cuntanın talimatlarına boyun eğmeyeceğini açıklayınca, Büyükelçi Sylvain Itte, kentte mahsur kaldı. Büyükelçi ve ekibi, diplomatik dokunulmazlığı olmadan ve büyükelçilik binasından ayrılır ayrılmaz sınırdışı edilme tehlikesiyle karşı karşıyaydı. Ayrıca Niamey ve Paris arasında 2 ay süren bilek güreşinin sonunda, büyükelçinin yiyecek ve su kaynaklarının tükendiği görüntü ve haberleri de gelmeye başlamıştı.

Fransa’nın geri adım atmasındaki bir başka neden, kendi pozisyonuna uluslararası destek bulamaması oldu. Macron, Temmuz ayının sonundan bu yana eşi ve oğluyla birlikte başkanlık konutunda gözaltında tutulan devrik Cumhurbaşkanı Muhammed Bazoum'u “ülkenin tek meşru otoritesi” olarak görmeye devam ettiklerini dile getirdi.

Ancak Muhammed Bazoum'u ve anayasal düzeni yeniden sağlamak için ECOWAS'ın (Batı Afrika Devletleri Ekonomik Topluluğu) müdahalesine güveniyordu. ECOWAS’dan böyle bir müdahale kararı çıkmayınca, Fransa’nın Nijer'de varlığını sürdürmek için çok az seçeneği kaldı. Üstelik ülkede 1000’e yakın askeri bulunan ABD, mevcut rejimle hemen iletişime geçti. Avrupa Birliği’nden de beklediği destek gelmedi.

Bir başka gerekçe de, güvenlik riskinin artmasıydı. Fransa ile darbeciler arasındaki çekişmenin üçüncü ayına girilirken, özellikle de Niamey'in kuzeyindeki Ouallam ve Ayorou üslerinde bulunan personel için durum giderek daha da istikrarsız hale geldi. Büyükelçilik ve askeri üs önünde Fransa karşıtı gösterilerin ardı arkası kesilmedi.

Bu gelişmelere son noktayı cunta rejimi dün koydu. Niamey rejimi dün, tüm uluslararası uçuşlara hava sahasını açıp, yalnızca Fransız uçaklarına yasakladıklarını duyurunca, Paris’te karar süreci hızlandı. Macron, aynı akşam, Fransa büyükelçisini geri getirme ve tüm askerlerini de aşamalı geri çekme kararı aldı.

“Barkhane operasyonu başarılı oldu”

Emmanuel Macron, geri çekilmeye rağmen, “Barkhane operasyonunun başarılı olduğunu” savundu, Fransa’nın bu bölgeye Mali, Burkina Faso ve Nijer'in isteği üzerine müdahale ettiğinin altını çizdi. Sahel'deki cuntaları eleştiren Macron, “Fransa’nın operasyonu olmasaydı, bu ülkelerin çoğu zaten bölgesel halifeler ve cihatçılar tarafından ele geçirilmiş olurdu. Biz darbecilerin rehinesi olmak için orada değiliz. Darbeciler düzensizliğin dostudur. Cihatçı saldırılar, Mali'de her gün onlarca ölüme açıyor. Nijer'de tehdit yeniden başladı” dedi.

Sahra bölgesinin geleceği için endişeli olduğunu belirten Fransa lideri, “Fransa bazen tek başına tüm sorumlulukları üstlendi ve askerlerimizle gurur duyuyorum. Ancak bu ülkelerin siyasi hayatından biz sorumlu değiliz ve gereken kararları elbette alıyoruz” diye konuştu.

Şimdi ne olacak?

Fransız büyükelçisinin dönüşü, Paris ile Niamey arasındaki diplomatik ilişkilerin koptuğu anlamına gelmiyor. Ancak Fransa'nın artık bu ülkelerle askeri değil, farklı bir ilişki biçimi düşünmesi gerektiğini dile getirenlerin görüşleri kazandı.

Fransa, cunta yönetimine misilleme yaparak, askeri işbirliğinin yanı sıra kalkınma yardımı ve bütçe yardımı da askıya alındı. Paris, vize vermenin askıya alınmasının yanı sıra, kültürel veya akademik alışverişlere de mola verdiğini duyurdu.

Afrika uzmanı, “Macron’un Afrika Tuzağı” ve “Fransa Afrika’da nasıl kaybetti” kitaplarının yazarı Antoine Glaser, LCI haber kanalında yaptığı değerlendirmede, “Fransa sadece Nijer’den çekilmiyor, şu an komşularından ve müttefiklerinden destek bulamadığı Afrika politikasını da değiştiriyor. Küreselleşme artık Afrika kıtasını da etkiliyor. Çin, Rusya, Türkiye orada. Fransa, Afrika ile ilişkilerini yeniden düşünmeli” dedi.

Le Monde gazetesi, bu geri çekilme kararını değerlendirdiği “Fransa Nijer’den çekilmek zorunda kaldı” başlıklı analizinde, “2017’den bu yana seçilen Macron’un Afrika politikasındaki başarısızlığının son noktası” yorumunu yaptı. La Tribune ekonomi gazetesi ise internet sitesindeki analizine, “Nijer: Fransa'nın korkunç güçsüzlüğünün itirafı” başlığını attı.

Arzu Çakır