Şeriat isteriz Buyrun!

Şeriat isteriz Buyrun!

Rize-

Yüzyılın seçimlerini geride bıraktığımız bu günlerde istenilen şeylere ve konuşulanlar konulara bakar mısınız?  Neymiş efendi bedel ödemiş, neymiş efendim oy vermiş. İyide güzelim adama sormazlar mı? O parmak sallama nedir diye?

Elbette sorarlar! hükümete devlete verdiğin bir oy ile ayar çekemezsin kardeşim. Hem doğru değil hem mantıklı değil. Biraz matematik konuşalım. Cumhur ittifakına öyle yâda böyle destek verenlerin sosyolojisi nedir? Atatürkçü var mı var, demokrat var mı var, muhafazakârlar var, milliyetçiler var, radikaller var, Kürtler var, aleviler var yani sözüm ona varda var. Toplumun her kesiminden oy alan bir ittifak işin matematiğine bakmaz mı? Hadi geçtik onu dönüp kendimize bakalım. Yapılan anketlerde dinini tam olarak yaşadıklarını ifade edenlerin oranı % 5, beş vakit namaz kıldıklarını ifade edenlerin oranı % 37, kendini dini bütün görenlerin oranı bile % 25 lerin etrafında olduğunu var sayarsak. Ülkenin % 99 Müslümandır, Müslüman mahallesinde salyangoz sattırmayız ifadelerinin hava da kaldığını görmek gerekiyor. Öte yandan verilen mücadeleleri küçük gördüğümü sanmayınız.

Bizim gibi düşünenlerin de kazançları ortadadır. Nedir bunlar?  Ayasofya’nın açılmasıdır. Taksime cami yapılmasıdır. Resmi olarak 23 bin kuran kursunun açılmasıdır, 98 ilahiyat ve İslami ilimler fakültesinin açılmasıdır. 90 bin caminin açık ezanı Muhammedînin özgürce semalara yükselmesidir. 95 binin üzerinde imam ve hatibin görev yapmasıdır. İskender paşa, İsmail ağa ve menzil gibi cemaatlerin özgürce hizmet vermesi talebe yetiştirmesidir.

 Sözüm ona şerait istemek yerine onu yaşamamız için elimizde yeterince imkân bulunmaktadır. Kendimizi kandırıp rüzgâr yapmak yerine önce şeriatı gönlümüze, sonra evimize getirelim de gerisi takdiri ilahidir. Lafla peynir gemisi yürümez. Önce kendimize çeki-düzen vereceğiz, sonra da dua kılıcımızı sonuna kadar kullanacağız.